Keşke bugün de olsa da, içinde bulunduğumuz bu absürt durumu hicvetse.
Düşünsenize, bir gün "ak" denilene ertesi gün "kara" denilebiliyor. Kararlar, açıklamalar birbirini tutmuyor. Haliyle, toplumda bir güvensizlik hakim. "Sorunlar çözülmez" algısı giderek yayılıyor.
Eskiden de hayat pahalılığı, yoksulluk, enflasyon vardı elbet. Ama bugünkü gibi bir derin yoksulluk, alım gücünün bu kadar düştüğü bir dönem hatırlamıyorum. "Olacak O Kadar"ın skeçlerinde anlatılanların çok daha fazlasını bugün yaşıyoruz.
Bir de eskiden ticaretle bağı olanlar bakan olamazdı. İlişiği kesildikten sonra belki... Şimdi ise şirketleri olan ticaret bakanı, hastaneleri olan sağlık bakanı, otelleri olan turizm bakanı... Düşünebiliyor musunuz? Üstelik bakanlar gazetecilerden kaçmaz, her soruya cevap verirdi.
Nerede o eski günler? Levent Kırca olsa da şu yaşadıklarımızı "Olacak O Kadar"da görsek. Hem biraz güleriz, hem de "Acaba?" diye düşünürüz. Belki de bu durumdan çıkış yolunu buluruz kim bilir?