Haber: İrfan Gözen
Amedspor hocası Çetin, “Hakemlerin bizim maçlarda iyi niyetli olduklarını düşünmüyorum. Onlara sadece bir şey söylüyorum Allah'a havale ediyorum inşallah gerekeni Allah yapar onlara. Başka da bir şey demiyorum” dedi.
Trendyol 1’inci Lig’in 31. Haftasında Amedspor Faaliyetler Kulübü deplasmanda Keçiörengücü’ne konuk oldu.
Diyarbakır ekibi Amedspor, Keçiörengücü konuk karşısında 10 kişi kaldığı maçı 2-1 kazandı.
“Dediğimde yanıltmadı beni hakem”
Amedspor hocası Servet Çetin maç sonrası yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Maçı değerlendirecek olursak, zor bir karşılaşma oldu. Top sürekli ortadaydı, ataklarımız vardı, belki ikinci golü bulabileceğimiz pozisyonlar yakaladık. Ancak özellikle ilk yarının sonlarında yaşanan pozisyonda hakem faul kararı verdi. Oyuncumuzun buna doğal olarak tepki göstermesi sonucunda hemen sarı kart gösterdi. Devre arasında oyuncumuza özellikle ‘Dikkatli ol, seni oyundan atabilir’ diye uyarıda bulundum. Maalesef ikinci yarıda hakem beni yanıltmadı ve çok basit bir ikinci sarı kartla oyuncumuzu oyundan attı. Hakemin hareketlerine dikkat edin; sanki hazırlıklı gibiydi. Sinan’ın kartı olduğunu biliyordu ve tereddütsüz saniyeler içinde ikinci sarıyı çıkardı. Bu nedenle yaklaşık 30-35 dakika 10 kişi oynadık. Öndeyken hakemin ikinci yarıdaki tavrının değişmesini anlamakta güçlük çekiyorum.
Bence attığımız ilk gol net bir goldü, fakat nedense bizim pozisyonlarımız sürekli 5-6 dakika inceleniyor. Rakiplerin pozisyonlarında ise hakemler anında net karar veriyor. Penaltı pozisyonlarında da aynı durum söz konusu. Neyse ki penaltı pozisyonu ofsayttı, yoksa geri dönüşü çok zor olacak bir durum ortaya çıkabilirdi.
İşimiz gerçekten zor. Bunları dile getirdiğimizde ceza alıyoruz. Peki ne yapalım, susup kenarda mı oturalım? Belki bu durum benim kariyerimi etkileyebilir, belki de kaybettiğimde işi bırakma noktasına geleceğim. İnsanların haklarının neden iyi şekilde korunmadığını anlayamıyorum. Galip gelen bir takımın teknik direktörü olarak bile hakemlerden şikâyet ediyorsam, varın gerisini siz düşünün.
Burada futbolun kalitesini ve oyun planımızı konuşmamız gerekirken maalesef hakemleri konuşuyoruz. Özellikle rakibin 16 numaralı oyuncusunun da yüzde yüz kart görmesi gerekirken hakem bunu es geçti. Bizim maçlarımız herkes tarafından izleniyor. Sadece 1-2 maç değil, belki 7-8 hatta 10 maçımız hakem hataları nedeniyle böyle katledildi. Eğer bu hatalar olmasaydı, belki şu an play-off’u garantilemiştik. Ama hâlâ büyük zorluklarla mücadele ediyoruz.
Elbette insanlar ‘Hakemlere bahane bulmayın’ diyor. Haklılar, ancak engelleniyoruz. Biz de hakemlerin arkasına sığınmak istemiyoruz, engellemesinler, biz de bu konuları konuşmayalım. Açık açık söylemek gerekirse ben hakemlerin, özellikle bizim maçlarda iyi niyetli olduğuna inanmıyorum. Onları Allah’a havale ediyorum. İnşallah gerekeni Allah yapar.
“İki sıfır yapıp on kişiyle maçı bitirebilirdik”
Çetin, maça ilişkin değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Oyuna dönecek olursak, rakibi çok iyi analiz ettik. Baskıya karşı nasıl çıkacağımızı hafta boyunca çalışmıştık. Orta saha oyuncularımızla baskıyı kırmayı ilk yarıda mükemmel şekilde başardık. Kalecimiz de oyun kurma anlamında istediğimiz işleri yaptı. Bunlar bizim için önemli artılardı. Rakibin oyun içerisinde bazen üçlüye, bazen dörtlüye döneceğini biliyorduk ve buna karşı hazırlıklıydık. Oyuncularım ellerinden geleni yaptılar.
10 kişi kalmamıza rağmen rakibe net pozisyon vermedik. Hatta ikinci golü atıp maçı rahatça bitirebilirdik ama değerlendiremedik. Talihsiz bir gol yedik. Buna rağmen, son dakikalarda net bir penaltı kazandık ki, açıkçası hakem belki bunu bile vermeyebilirdi. Çünkü bugüne kadar kaç maç oldu, ilk defa penaltı kazandık. Oyuncumuzun ağzı yüzü dağıldıktan sonra ancak penaltı geldi.
Keçiörengücü benim ligde en beğendiğim takımlardan biri, özellikle hücum hattı çok etkili ve dinamik. Onlara karşı 10 kişiyle mücadele etmek hiç kolay değildi. Bütün önlemleri alırken aynı zamanda kendi oyun planımızdan da vazgeçmedik. İlk yarıda bunu çok iyi başardık, ikinci yarıda biraz daha savunmaya çekildik ama neticede hak ettiğimiz bir galibiyet aldığımızı düşünüyorum.
Son olarak hakemlere ironik biçimde ‘teşekkür ediyorum.’ Önümüzdeki maçlar için şunu söyleyebilirim; eğer hakemler engel olmazsa play-off’a gideceğimize inanıyorum. Çünkü her maç son dakikalarda gol bulmak zorunda kalıyoruz. Oynatılmıyoruz, engelleniyoruz, takdir hakları sürekli rakipten yana kullanılıyor. Biz oyunumuza odaklanmak istiyoruz ama oyuncularımızın konsantrasyonu ve isteği hakem kararları yüzünden olumsuz etkileniyor. Maalesef sürekli konuşmak zorunda kalıyoruz, çünkü gerçekten çok enteresan hakem yönetimleriyle karşılaşıyoruz.
Ben aslında çıkıp da hakemleri eleştirmekten hoşlanan biri değilim, ama canımız yanıyor. Biz konuştuğumuzda ceza alıyoruz; Erzurum maçında ceza aldım ve takımın başında olamadım, belki de o maçın sonucunu değiştirecekti. Ama hakemler hata yapınca hiçbir şey olmuyor, ertesi hafta tekrar maç yönetiyorlar. Onlara da ceza verilsin bakalım, hata yapmaya devam edecekler mi?
Bu şikâyetlerimizi nerede dile getirelim? Sosyal medyamızda mı yayınlayalım? Oradan da ceza alırız zaten. Bizim amacımız futbol oynamak, hakemleri konuşmak değil. Ama hakemleri aşamıyoruz ki futbol konuşabilelim.”