Meral Özdemir
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın duyurusunu yaptığı E Reçete sistemine, eklenen 5 dil arasında Kürtçe'nin olmamasına ilişkin, sosyal medyada tepkiler sürerken, Diyarbakır'daki sivil toplum örgütlerinden de tepki geldi.
Diyarbakır Tabib Odası Başkanı Dr. Elif Turan CEGAmedya'ya yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanı Fahretin Koca'nın E Recete sistemine İngilizce, Almanca, Arapça, Fransızca ve Rusça dil seçeneği eklendiğini duyurduğunu anımsatarak, sisteme Kürtçe'nin dahil edilmediğini söyledi.
Anadilin, hasta ve sağlıkçı arasındaki en önemli iletişim aracının dil olduğunu belirten Turan, şöyle konuştu:
"Hastamızı tedavi edebilmek için önce tanı koymamız gerekiyor. Bunun için de hastalık öyküsünün iyi alınmasında sağlıkçı ile hastanın aynı dili konuşması son derece önemlidir.
Bölgemizin çoğunluğunu düşündüğümüzde, çoğunluk anadilinden başka bir dili bilememekte ve kendini anadilinde daha iyi ifade etmektedir. Dolayısıyla hasta ve hekim arasında dilden kaynaklı anlaşmazlık olabiliyor. Hekim, hastasını iyi anlamadığında haliyle tanıyı koymakta zorluk çekiyor, bu da tedaviyi sekteye uğratmaktadır."
"Hasta mahremiyeti gözardı ediliyor"
Turan, Elazığ'ın Sivrice ilçesinde 25 Ocak 2020'de meydana gelen depremde enkaz altına kalan kadının Kürtçe yardım çığlığını, kurtarma çalışması sırasında Kürtçe bilen bir UMKE gönülüsüyle kurulan iletişim sayesinde 17 saat sonra kurtarılabildiğini anımsatarak, sözlerine şöyle devam etti:
"Enkaz altında kalan kalan kişi anadilinde yardım istedi ve sağlık çalışanı Kürtçe bildiği için iletişim kurabildi. Bu sayede kadını kurtarabildiler. Anadilinde sağlık hizmeti almak bir tercih değil, zorunluluktur. Evrensel bir insan hakkıdır. Yereldeki anadiller gözetilmelidir. Diyarbakır'da ve bölgede Kürtçe hakim dil. Araya zaman zaman tercüman konulabiliyor. Ancak bu durumda hasta mahremiyeti gözardı ediliyor. ve hasta mahremeyeti ortadan kalkıyor. Tercüme eksik olabiliyor. Dolayısıyla tedavinin aksamasına neden oluyor. Sağlık hizmeti sunumunda yereldeki anadillerin tümü gözetilmeli.''
"Bu tam anlamıyla ötekileştirmedir"
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilcisi Murat Aba da Dünya Sağlık Örgütü'nün sağlık tanımında yer alan “bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam iyilik hâli” ifadesinin sağlık için yapılan faaliyetlerin nihai amacı olduğunu belirterek Bu gayretlerin merkezinde ise sağlık hizmetlerinin yer aldığını söyledi.
Türkiye'de yaşayan milyonlarca Kürt vatandaşın sağlığa kendi anadilinde erişememesinin ayrımcılığa eden olduğunu beliren Aba, "Kendi anadilinde sağlığa ulaşamama psikolojik olarak da etkiler. Bu tam anlamıyla bir ötekileştirmedir. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı'nın Türkiye'de en çok kullanılan dillerden biri oan Kürtçe'yi de sisteme dahil etmesi gerekir'' dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın dün duyurusunu yaptığı " E-Reçetem Sisteminde test işlemi tamamlanan diller, dün sabah saatlerinde canlı ortama alınmaya başlanmış olup, tüm dillerin (İngilizce, Almanca, Arapça, Fransızca ve Rusça) canlı ortama alınması bugün tamamlanmıştır. Hayırlı olsun" mesajının ardından sosyal medyada binlerce tepki mesajı atılmıştı.