Son alınan kararla birlikte asgari ücretin 17.002 TL'ye çıkması, %49'luk büyük bir artışı beraberinde getirdi. Bu artışın, kısa ve orta süreçlerdeki etkilerini hep birlikte yaşayacağız.
Türkiye gibi şu an hiperenflasyonla mücadele döneminde, asgari ücretin artışı diğer sektörlerdeki fiyat artışlarına da tetikleyici olacak. Bu durum, ilerleyen günlerde zam yağmurları veya fiyat güncellemelerini beraberinde getirebilir.
Asgari ücretin artması, işletmelerin giderlerini artırarak ticaretin kanunu olan kâr-zarar dengesini etkileyecek. İşletme sahipleri, pozisyonlarını korumak ve artırmak adına otomatik olarak yüksek fiyat politikalarına yöneleceklerdir.
Ciro, işletmeler için hayati öneme sahip. Küçük bir işletmede, asgari ücretin işverene getirdiği toplam maliyet ve Bağkur primi ödemeleri zorlayıcı olabilir.
17.002 TL asgari ücret, işverenin toplam giderini 23.503 TL'ye çıkarırken, kendi Bağkur primi ise 6.901 TL olarak belirleniyor.
Personelin yıllık kıdem tazminatı ise 20.002 TL, yeme içme bedeli 3600 TL ortalama bir fiyat çıkardığımızda maaş brüt 23.502 × 12 = 282.0036 tl
Yeme içme gideri 3600 × 12 = 43.200 TL
Kıdem tazminatı 20.002 × 1 = 20.002 TL
Bağkur primi = 6900 × 12 = 82.800 TL toplamda 345.238 TL
Yıllık ortalama gideri olarak %30 kâr haddi ile çalışan bir işletmenin birkaç farklı giderini de eklersek bu parayı ödeyebilmek için yıllık ortalama 1.500.000 TL ciro yani aylık 125.000 TL günlük 4200 TL civarında sadece bu giderler için satış yapması ge
Bu giderlere ek olarak personelin yıllık kıdem tazminatı ve yeme içme bedeli, işletme sahiplerini ekonomik olarak zor durumda bırakabilir.
İşletmeler, bu mali yükleri karşılayabilmek ve kâr elde edebilmek için yıllık ortalama 1.500.000 TL ciro yapmak zorunda kalabilirler. Ancak, bu durum bazen iyimser olmayan tabloların da ortaya çıkmasına neden olabilir.
Önümüzdeki dönemde işletmelerin fiyat politikalarında ve satış stratejilerindeki değişiklikleri dikkatle takip etmek, ekonomik gelişmeleri anlamak adına önemli olacaktır.
İyi seneler diler, sevgilerimi sunarım.