CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır’ın merkez Bağlar, Kayapınar ve Sur ilçelerinin her tarafının kayyımlarca talan edildiğini söyledi.
TBMM Genel Kurulda HEDEP’in grup önergesi ile ilgili konuşan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, kayyım uygulamalarına değindi. Kayyım uygulamasının AK Partinin yaratıp, icat ettiği ve aynı zamanda bir darbe pratiği olduğunu söyleyen Tanrıkulu, 12 Eylül darbesinde atanan başkanlar ve ardından yapılan seçimlerden söz etti.
“BÖLGE HALKI FİİLİ BİR DARBE YÖNETİMİYLE KARŞI KARŞIYA”
Sezgin Tanrıkulu, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da AK Partinin bu darbe girişimini bir fırsat bilip özellikle Doğu ve Güneydoğuda Kürt yurttaşların yaşadığı bölgede halkın iradesine maalesef saygı duymadığını söyledi. Tanrıkulu, "O zamandan bu zamana yaklaşık yedi yıldır bir fiili darbe yönetimiyle bölge halkı karşı karşıya” dedi.
“RANTLARA ORTAK DEĞİLSENİZ BU UYGULAMALARA SON VERİN”
AK Partili’lere seslenen Tanrıkulu, “Eğer gerçekten bu rantlara ortak değilseniz, bir parti olarak bu rantlara ortak değilseniz ve bunların bir parçası değilseniz bu kayyım uygulamalarına son vermeniz lazım” diye konuşu. Yaptığı çağrının nedenini ise şöyle açıkladı:
“BİR İMZA İLE KORKUNÇ RANTLAR SAĞLANIYOR”
“Diyarbakır'da, mesela Kayapınar İlçesinde ve Bağlar İlçesinde bir imar değişikliği yapılacak. Nasıl yapılıyor, nasıl yapılıyor arkadaşlar? Sadece bir belediye başkanının imzasıyla yapılıyor ve korkunç rantlar var. Eğer gerçekten Adalet ve Kalkınma Partisinin siyasal mekanizması bu rantın ortağı değilse, bunlara izin vermez, bunlara izin vermez. Gelin, beraber araştıralım. Bakın, ben soru önergesi verdim, gelecek cevabı, son beş yılda Diyarbakır'ın çevresinde nereler tek imzayla imara açıldı, hangi meralar satıldı, nereler satıldı ve kimlere satıldı? Alanların siyasi kimliği kim ve ne kadara satıldı? Şeffaf süreçlerden geçti mi, geçmedi mi?”
“BAĞLAR, KAYAPINAR VE SUR KAYYIMLARCA TALAN EDİLDİ”
CHP Diyarbakır milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Bağlar, Kayapınar ve Sur'un her tarafının atanan kayyımlarca talan edildiğini ileri sürerek, “3 tane küçük sanayi var Diyarbakır'da şehrin ortasında kalmış. O Vali ona karar veriyor, diyor ki: ‘Taşınmasına gerek yok’. Şehrin ortasında kalmış ama beş ay sonra yani Mart ayından sonra o Vali'yi bir Diyarbakırlı görmeyecek. Peki, seçilmiş belediye başkanı olsaydı bunu yapar mıydı? Hayır, yapmazdı. Bakın, çok büyük kötülüğe imza attınız, atmaya devam ediyorsunuz. Bu rantın siyasal ortağı Adalet ve Kalkınma Partisidir. Bütün bu kirli ilişkilerin, paranın, rantın, satımın ortağı da Adalet ve Kalkınma Partisinin ürettiği siyasal mekanizmadır diyorum” diye konuştu.