Bizi kıskanan Avrupalı emekliler ile aramızdaki fark

Emeklilerin yaşadığı zorlukları azaltmak için gelire dayalı adaletli bir emekli aylığı sistemi ve sosyal yardım politikaları oluşturulması kaçınılmazdır.

Abone Ol

Türkiye'de yaşlılar ve emekliler, emeklilik döneminde karşılaştıkları ekonomik sıkıntılar ve maddi zorluklarla boğuşurken, Avrupa'daki muadilleriyle kıyaslandığında gözle görülür bir fark ortaya çıkıyor. 

Bizi kıskanan Avrupalı emeklilerle, emeklilerimiz arasındaki bu fark nedir, Avrupalı emklinin yaşantısıyla bizimkilerin yaşantısı arasındaki farklılıkları sizlerle paylaşmak istedim. 

Avrupa'nın birçok ülkesi, emeklilik sonrası rahat bir yaşam sürmeyi destekleyen cömert politikalarla dikkat çekiyor.

Almanya'dan Hollanda'ya, İspanya'dan İtalya'ya kadar farklı ülkeler, emeklilerin refahını güvence altına almak için çeşitli sosyal yardım ve gelire dayalı adil aylık düzenlemeleriyle öne çıkıyor.

Mesela; Almanya'da kadın ve erkek emekliler için belirlenen minimum brüt ve net aylık maaşlar, emeklilik gelirlerinde belirli bir güvence alt sınırı oluşturuyor. 

Hollanda'da emeklilik yaşı 67'ye yükselmiş olsa da, çalışma süresi ve ödenen primler temel bir emekli aylığına hak kazandırıyor. İspanya'da ek emeklilik maaşları öne çıkarken, ülkedeki emeklilerin ev sahibi olması da dikkat çekici bir durum.

Bu ülkelerdeki emekli politikaları incelendiğinde, sosyal yardımların, gelire dayalı adil aylık düzenlemelerinin ve emeklilerin refahı için oluşturulan desteklerin önemli olduğu açıkça görülüyor. Ancak Türkiye'de durum ne yazık ki farklı. Bizim emekliler, Avrupa'daki seviyelerin oldukça altında kalan maaşlarıyla, ekonomik sıkıntılarla mücadele etmek zorunda kalıyorlar.

Türkiye'nin emeklilik politikaları ve sosyal yardım sistemleri, Avrupa'daki örneklerden oldukça uzak. Bu durum, ülkemizdeki yaşlı nüfusun yaşam standartlarını etkiliyor ve sosyal dengenin sağlanmasını zorlaştırıyor. Üstelik, Avrupa'da emeklilik maaşlarının sağladığı güvence ve destek, Türkiye'deki emeklilere yeterince sunulmuyor.

Türkiye'de emeklilikte gelire dayalı adil bir sistem oluşturulmamış durumda. Bu da yıllarını iş hayatına adamış bireylerin emeklilik dönemlerinde yaşadıkları ekonomik belirsizliği artırıyor. Ülkemizin, yaşlı nüfusun refahını artırmak ve sosyal dengeyi güçlendirmek adına Avrupa'daki benzer ülkelerden ilham alarak daha kapsayıcı politikalar benimsemesi gerekiyor.

Emeklilerin yaşadığı zorlukları azaltmak için gelire dayalı adaletli bir emekli aylığı sistemi ve sosyal yardım politikaları oluşturulması kaçınılmazdır. Ayrıca, emeklilerin yaşam standartlarını yükseltmeye yönelik desteklerin artırılması ve ekonomik güvencenin sağlanması için bir an önce ciddi adımlar atılmalıdır.

Türkiye, emeklilerin yaşam kalitesini artırmak için Avrupa'daki örnekleri referans alınıyorsa eğer, o zaman emeklilik sistemin de buna göre düzenlenmesi gerekmez mi? 

Ülke içindeki sosyal adaletin ve dengenin güçlendirilmesi yönündeki adımlar, sadece yaşlılarımızın değil, tüm toplumun refahı ve geleceği için hayati önem taşıyor.

Unutmamalıyız ki, bir toplumun refahı, en zayıf ve en kırılgan kesiminin refahıyla ölçülür.