Arkeologlar, Kuzey Makedonya'da heyecan verici bir keşfe imza attı. Lyncestis Krallığı'nın başkenti olduğu düşünülen antik Lyncus kentinin kalıntıları ortaya çıkarıldı. Bu tarihi bulgu, Büyük İskender'in büyükannesi olan Makedonyalı I. Eurydice'nin doğum yerinin tam konumunu belirlemeye bir adım daha yaklaştırdı.
ANTİK LYNCUS KENTİ GÜN YÜZÜNE ÇIKTI
Arkeologlar, Crnobuki köyü yakınlarında keşfedilen alandan 1966'dan beri haberdar olduklarını ifade ederek, ancak buranın bir şehir değil de askeri bir karakol olduğunun düşünüldüğünü söyledi.
California Eyalet Politeknik Üniversitesi, Humboldt (Cal Poly Humboldt) tarafından yapılan açıklamaya göre, 2023 yılında lazer destekli hava dronları ile gerçekleştirilen lidar taramaları sonucunda alanın detaylı topografik haritası çıkarıldı. Bu çalışma, sitenin aslında büyük bir akropolise sahip bir şehir olduğunu ortaya koydu.
BÜYÜK İSKENDER DÖNEMİNE AİT KALINTILAR BULUNDU
Araştırmacılar, şehrin en az 7 dönümlük (2,8 hektar) bir akropolise sahip olduğunu ifade ederek, tekstil atölyesi kalıntıları, tiyatroya benzeyen yapılar ve çeşitli günlük yaşama dair eserlerin, antik kentin zengin bir geçmişe sahip olduğuna işaret ettiğini söyledi.
Buluntular arasında çanak çömlekler, madeni paralar, oyun taşları ve kilden yapılmış bir tiyatro biletinin de yer aldığını belirten arkeologlar, ''En dikkat çekici bulgu ise, MÖ 325-323 yılları arasında, yani Büyük İskender'in hayatta olduğu dönemde basılmış bir sikke oldu'' dedi.
LYNCUS'UN TARİHİNE YENİ BİR IŞIK
Önceleri bu antik yerleşimin, İskender'in ölümünden sonra, V. Filip döneminde (MÖ 221-179) inşa edildiğinin düşünüldüğünü, ancak sikkelerin incelenmesiyle, şehrin İskender'in yaşadığı dönemde de aktif olduğunu gösterdiğini söyledi.
Arkeologlar, alanda ortaya çıkarılan baltalar ve seramik kap parçaları, buranın Tunç Çağı'ndan (MÖ 3300-1200) bu yana insan yerleşimine sahne olduğunu kanıtladığını ifade etti.
MAĞRUR BİR MEDENİYETİN İZLERİ
Makedonya Ulusal Enstitüsü ve Bitola Müzesi'nde küratör ve baş arkeolog olan Engin Nasuh, antik Makedonya'nın farklı medeniyetleri ve kültürleri birbirine bağlamadaki tarihi rolüne dikkati çekti.
Nasuh, bu tür keşiflerin, dünyanın bugünkü kültürel yapısının anlaşılmasına büyük katkı sunduğunu vurguladı.