Çifte Han; Hasan Paşa Hanı'nın güneyinde ve Mardin Kapısı'ndan gelen caddenin sağında, dört yoldan balıkçılar başına giden caddenin solundadır ve sokak arasındadır. Birbirine bitişik iki handan meydana gelen bu hanın, ne zaman inşa edildiği kesin olarak bilinmemektedir. Bugün harabe halinde olan Çifte Han, yıkılmadan önce ve yakın zamana kadar da Borsa Hanı olarak kullanılmaktaydı.
Eldeki belgelerden edinilen bilgiye göre XVI. yüzyıldan kalma ve Osmanlı yapısı olduğu anlaşılmaktadır.
Han, ilk yapımı sırasında Çift Han olarak düşünülmüş, ancak Cumhuriyet dönemi ile birlikte yol çalışması sırasında ikincisi yıktırılmıştır. Bütünüyle günümüze kadar gelebilseydi, Diyarbakır Hanları içerisinde birbirine bitişik Çifte Han biçimiyle değişik bir uygulama örneğini teşkil edecekti.
Çifte Han, Diyarbakır’a özgü siyah bazalt taştan yapılmıştır. İki katlıdır. Ortada bir avlusu ve avlunun üç tarafında basık kemerli revakları bulunmaktadır. Hana giriş kapısının biraz ilerisinde soldan bir merdiven ile üst katla bağlantı sağlanmaktadır.
Üst kattaki han odalarının önünde de revaklar bulunmaktadır. Odaların avluya bakan yüzlerinde, bir kapı ve bir pencere yer almaktadır. Son yıllarda terk edilmiş, sahipsiz ve bakımsız olduğu için yıkılmaya yüz tutmuş olan Çifte Hanın giriş katı bir ara depo olarak kullanıldı, Üst kat ise uzun süreden beri kullanılmadı. Han girişinin karşısında bulunan kolun üst katta revaklı geçişleri yıkıldığından, üst katta bu koldan ulaşılamamaktadır. Bodrumda ahır bölümü bulunmakladır. Çifte Han, Deliller Hanı ve Hasan Paşa Hanı'na göre daha yalın ele alınmıştır.
1810 (H. 1225) tarihli bir vakfiyede Çifte Han'ın tümünün fizikî durumunu aydınlatan önemli bilgiler mevcuttur. Bu vakfiyeye göre Çifte Han: Bir kaynağa göre ; "... Sulu Gözde, yukarıda otuz oda ve tahtında 29 oda ve bir havuz ve iki ahır ve biri sağır biri kebîr ve bir mağaza mülhakatından beş adet dükkân ve memşa ve susuz Gözde bulunmaktadır.
Diğer bir kaynakta da Çifte Han için şöyle denilmektedir. Yukarıda yirmi altı oda ve tahtında 21 oda ve bir kahve dükkânı ve memşa (ayak yolu ) ve üç adet terzi dükkânı ve kapı arası içinde iki dükkân ve bir ahır ve memşa iki mağaza ve su kuyusu ve mülhakatından dört dükkân..." dan meydana gelmekteydi. 1810 tarihinde Çifte Han'ın "...40 sehm (hise) itibariyle 16 sehm (hise) ve guruş (kuruş) da 16 para..." yani °/o 40 hissesi Şeyhzâde İbrahim Paşa'nın mülkü olup evlâdiyet üzere vakfetmiştir. (Şeyhzade İbrahim Paşa kimdir: Şeyhzade İbrahim PaşaAslen Kürt olup Amid'in tanınan ailelerinden Şeyhzade ailesine mensuptur. Diyarbekir'de iki defa valilik yapmıştır. İlkin 1214/1799 tarihinde bir yıl, daha sonra 1223/1808'de altı yıl valilik yapmıştır. Cidde ve Adana valiliğini yapmıştır.
Hasan Paşa Hanı'nın avlusunda bulunan, altı sütuna oturtulmuş kubbeli şadırvan Çifte handa da bulunmaktadır. Çeşitli medeniyetler zamanında yapılmış olan han ve kervansaraylar gibi, Çifte Han da o dönemin şartlarına uygun olarak kervanların konaklama yeri olsun diye yapılmıştır. Ancak bir çok hanlar gibi Çifte Han da günümüzde bu işlevini kaybetmiştir..
Çevredeki Yapılaşma Tarihi Özelliği Bozuyor
Tarihî yapıların çevresinde oluşan yeni yapılaşmalar ve meydana gelen bozulmalarla birlikte, han ve kervansarayların yapılış amacı dışında kullanılması, doğa şartları, terk edilmeleri ve boş bırakılmaları gibi nedenlerle oldukça süratli bir eskimeye ve yok olmaya neden olmaktadır.
Deliller Hanı (Rüstem Paşa Hanı] otele dönüştürülerek tekrar yaşama kavuşturulmuş olmasına karşın, bir süre borsa hanı olarak da kullanılan Çifte Han günümüzde kaderine terk edilerek yıkılmaya yüz tutmuş durumdadır. Hasan Paşa Hanı ise amacının dışında kullanılmaktadır. Oysa, Suriçi'nin merkezî bir noktasında bulunan bu hanlar oldukça değerli bir yere sahiptirler.
Devam edecek( Borsa Hanı Olarak Kullanıldı)