GÜNDEM

Dedesi, 99 yıl önce idam edildi, aynı gün toruna kayyım atandı

Yerine kayyım 23 Kasım’da kayyım atanan Tunceli Belediyesi Eş Başkanı Cevdet Konak’ın dedesi Hasan Hayri Bey’in 99 yıl önce aynı gün idam edildiği ortaya çıktı.

Abone Ol

Yerine kayyım 23 Kasım’da kayyım atanan Tunceli Belediyesi Eş Başkanı Cevdet Konak’ın dedesi Hasan Hayri Bey’in 99 yıl önce aynı gün idam edildiği ortaya çıktı. 

İçişleri Bakanlığı tarafından yerine kayyım atanan DEM Partili Tunceli Belediyesi Eş Başkanı Cevdet Konak ili ilgili ilginç bir tarihi gerçekliği, HDP eski Milletvekili Kemal Bülbül paylaştı. 23 Kasım 2024’de yerine kayyım atanan belediye başkanı Konak’ın, dedesi Hasan Hayri Bey’in de 99 yıl önce yani 23 Kasım 1925’te idam edildiği ortaya çıktı. 

“TARİHLER SEMBOLİK OLSA DA ANLAMLIDIR”

Gazeteci Nevzat Çiçek, 99 yıl önce dedenin idam edilmesi ve 99 yıl sonra toruna kayyım atanmasını, “Bazı uygulamalarda hükümetin attığı adımlarda tarihler sembolik olsa da oldukça anlamlıdır” şeklinde yorumladı. 

YERİNE KAYYIM ATANAN BAŞKAN’IN DEDESİNİN HİKAYESİ 

HDP eski Milletvekili Kemal Bülbül yaptığı paylaşımda, yerine kakayım atanan Tunceli Belediyesi Eş Başkanı Cevdet Konak’ın dedesi Hasan Hayri Bey’in 1881’de Dersim’in Hozat ilçesine bağlı Ağzunik/Akpınar Köyünde doğduğunu belirtti. Eski vekil Bülbül, daha sonra Konak’ın dedesinin hayat hikayesini anlatırken, şöyle devam etti:

“Hozat Şeyh Hasanlı aşireti reisi Kankozade Murtaza Ağa’nın oğludur. İlk ve orta öğrenimini Dersim’de okudu. 3. 10.1886’da Harbiye Mektebi Aşiret Sınıfına alındı. 24.02.1898′de Süvari Teğmen rütbesiyle mezun oldu 4. Ordu emrine verildi. Siverek Aşiret Süvari Alayına atandı. 3. 4. 1900 ile 23. 4. 1902′de 22. Süvari Alaylarında görevlendirildi. 1 Mart 1908′de bir süre açığa alındı. 27. 3. 1911′de yüzbaşılığa yükseldi. 16. Aşiret Hafif Süvari Alayı Bölük Komutanlığına tayin edildi. 2. 11. 1911′de Aşiret Süvari Müfettişliği, 2. Karakilise Fırkası, 14. Alay Bölük Komutanı oldu. İhtiyat Süvari 6. Alayda görevli iken 2. 2. 1916′dan itibaren kıdemli yüzbaşılığa yükseldi.”

“DERSİM AYAKLAMASINDA BİNBAŞI OLDU”

“Dersim Ayaklanmasında, 20.08.1916′da binbaşı oldu. Van Askerlik Şubesi Başkanlığında görevli iken, Osmanlı Mebusun Meclisi’nin son dönemi için yapılan seçimde Dersim Milletvekili oldu. Ancak, kış şartları içinde İstanbul’a gelmesinin mümkün olmadığını 19.02.1920 tarihli telgrafıyla bildirmesi üzerine 4 Mart’ta izinli sayılmasına karar verildi. Mecliste Sağlık ve Sosyal Yardım, dilekçe, iktisat ve Milli Savunma Komisyonlarında çalıştı. Anadolu ve Rumeli Müdafaayı Hukuk Grubunun kurulmasında muhalefetteki II. Grupta yer aldı. Dönem içinde biri gizli oturumda olmak üzere birçok konuşma yaptı. 13 soru ve yerel sorunlara dair 3 gensoru önergesi verdi. Ayrıca bir kanun önerisinde bulundu. Milletvekilliği I. Dönemde sona erince memleketine döndü.”

“AYAKLANMAYA KATILDIĞI SAVIYLA TUTUKLANDI”

 “19. 11. 1923 tarih ve 385 sayılı Kanun ile geçersiz sayılarak 2.3.1925′te askerlikten emekliye ayrıldı. 3. 2 ile 31. 05.1925′teki Şeyh Sait katliamında, "Doğu illerinin bir kısmını Anavatandan ayırarak bağımsız bir Kürt Devleti kurulmasını hedef alan ayaklanmacılara yardım suretiyle eylemlerine katıldığı" savıyla tutuklandı. Doğu İstiklal Mahkemesinde yapılan yargılamada idam cezası verildi. Ailesi KANKO soyadını almıştır.”

“DİYARBAKIR’DA MUSTAFA KEMAL’İ KORUYAN KÜRTLERDEN OLUŞAN TABURUN KOMUTANLIĞINI YAPTI”

“Hasan Hayri Bey, Osmanlı Meclis-i Mebusan’da 4.Dönem, TBMM’de I. Dönem Dersim Mebusluğu yaptı.  Diyarbakır’da, Mustafa Kemal’in, Kürtlerden oluşan koruma taburunun komutanı idi. Mustafa Kemal’in isteği üzerine TBMM’ne, Kürt giysileriyle gitti. Mustafa Kemal’in isteği üzerine Kürt giysileriyle konuşma yaptı. 1923’te Lozan Konferansı’nın, Türklerle dayanışma telgrafı çeken Kürt mebustur!”

HASAN HAYRİ BEY BU DÖNEMİ ŞÖYLE ANLATIR

“Kürtlerin, Türklerden ayrılmak isteyip istemedikleri konusunda bir soru ortaya atılmıştı. 1922′de bir telgrafla Millet Meclisi’nden soruldu. Gizli bir oturumda, Mustafa Kemal, Kürt mebuslarının fikrini öğrenmek istemişti. Söz aldım, Kürtlerin Türklerden ayrılmayacaklarını açıklayarak, bu sözlerimi tarihten ispata çalıştım. Son derece memnun kalan Mustafa Kemal, sevincinden ayaklarını yere vuruyor ve beni çılgınca alkışlıyordu. Hatta ertesi gün Kürt milli kıyafetiyle Meclis’e gelmemi benden rica etti. Ben ve diğer Kürt mebus arkadaşlarım, ertesi gün Kürt Milli kıyafetiyle Meclise geldik ve Lozan Konferansı’na telgraflar çekerek Kürtlerin, Türklerden ayrılmayacağını bildirdik!"

Kürtçe, Türkçe, Fransızca, Arapça ve Farsça bilen Hasan Hayri Bey "İKİ SUÇTAN" yargılandı;

1. TBMM'ye Kürt kıyafetleriyle gelmek ve gelmeye teşvik etmek, Kürtçülük yapmak.

2. Şey Said "Ayaklanmasına" destek vermek...

Ve İstiklal Mahkemesinin Kararıyla 23 Kasım 1925'te idam edildi.