Nazmi Kahraman
Toplu taşıma araçlarının çoğunda klimaların kullanılmaması ve fazla yolcu alınmasıyla vatandaşların yolculuğunu eziyete dönüştürüyor.
Sıcaklıkların 45 dereceyi aştığı Diyarbakır'da toplu taşıma araçlarının bir çoğunda klimaların açılmaması vatandaşların tepkisine neden oluyor. Bazı halk otobüsleri ve minibüslerin kural ve yönetmenlik tanımaz tavırları vatandaşlar için eziyete dönüşüyor.
Belediye zabıta ekiplerinin sık sık yaptığı denetimlere rağmen, fazla yolcu alımı, klimanın çalıştırılmaması ve durak dışı indir/bindir yapılmasıyla trafiğin aksaması sorunları devam ediyor.
''Fazla yolcu alma'' uyarısına, ''almayınca bizi şikayet ediyorlar'', klimanın çalıştırılmasının istenmesinde de ''klima bozuk'' ya da ''klima sıcaktan etki etmiyor'' gibi bahaneler üreten bazı sürücülerin biraz daha fazla para kazanmak için vurdum duymaz tavırlarından şikayetçi olan vatandaşlar şöyle dedi:
''TIKA BASA YOLCU ALINIYOR''
''Toplu taşıma araçları çok sıcak. Araçların yolcu kapasiteleri belli. Ancak, kapasitenin dışında tıka basa yolcu alınıyor. Şoförlerin çoğu tüm uyarılarımıza bir bahane buluyor. Şehir içi yolculuk bir azap hailene geliyor. Mecbur kalmadıkça çıkmıyoruz. İşim olunca da zorunlu olarak toplu taşıma araçlarını kullanıyoruz. Üç kuruş fazla kazanmak için vatandaşa eziyet çektiriliyor. Zabıta sık sık denetim yapıyor, ancak, denetimden sonra yine eski tas eski hamam, değişen bir şey olmuyor.''
Şoförlerin kurallara uymaları konusunda ciddi bir eğitimden geçirilmesi ve yapılan şikayetlerin de değerlendirilerek ciddi yaptırım uygulaması gerektiğini savunan vatandaşlar, şöyle dedi:
''Herkes kurala uysa sorun çözülecek. Ama maalesef kural tanımazlık devam ediyor. Herkesin direksiyon başına oturtulmaması gerekir. Toplu taşımada çalışan şoförlerin belli bir eğitimden sonra bu görevi yapmaları sağlanmalıdır. Ehliyeti cebine koyan herkes şoförlük yapmamalıdır. Şoförler belli bir eğitimden geçtikten sonra toplu taşımada görevlendirilmelidir. Kurallara uymayanlara da ciddi anlamda para cezası ve tekrarı halinde ehliyetine el konulması gibi cezalar verilmelidir.''
