DİYARBAKIR

Dillere destan Dicle Nehri, ölümün kıyısında

Binlerce yıldır varlığını sürdüren Dicle Nehri, son yıllarda insan eliyle yaratılan kirlilik nedeniyle adeta can çekişiyor.

Abone Ol

Binlerce yıldır varlığını sürdüren Dicle Nehri, son yıllarda insan eliyle yaratılan kirlilik nedeniyle adeta can çekişiyor.

Özellikle tarihi On Gözlü Köprü'nün hemen yanı başından bırakılan atık sular, Dicle Nehri'nde ciddi kirliliğe neden oluyor.
Ayrıca, Ongözlü Köprü’den atılan plastik şişe, naylon poşet, meşrubat kutuları gibi bir çok atık, nehrin yüzeyinde görülürken, suyun da bulanık aktığı gözlemlenebiliyor.
Bu duruma tepki gösteren vatandaşlar, nehrin kirlilik nedeniyle büyük risk altında olduğunu belirterek, "UNESCO Dünya Miras listesinde yer alan ve koruma altındaki Hevsel Bahçeleri'ni de yeşerten, hayat veren nehirde sayısız balık türü yok oldu, ya da yok olmak üzere. Yetkililerin daha fazla önlem alması gerekiyor" dediler.

Bir kente hayat veren nehir

Diyarbakır'a hayat veren, bir dönem masmavi nazlı nazlı süzülerek, bazen de coşkun akan Dicle Nehri, sadece Ortadoğu"nun değil tüm Asya kıtasının da önemli akarsularından biri olarak gösteriliyor.
Toros dağlarından ve ovalardan Dicle Nehri'nin taşıdığı alüvyonlarla oluşan Hevsel Bahçeleri ise 8 bin yıldır aralıksız bereketiyle Diyarbakır'ı besliyor, doyuruyor. 
Adına türküler yakılan, maniler söylenen ve maviliğiyle dillere destan olan kadim nehir, bir çok balık, kuş ve canlı türüne ev sahipliği yaptı.

Bu gidişle hızla tükenecek 

Günümüzde ise insan müdahalesiyle, çevresinde konumlanan ticari yapıların atıklarıyla oluşan kirlilik sonucu mavilik, yerini bulanık, üzeri köpük köpük bir suya bıraktı.
Kumluk ve habibatlarının bozulması nedeniyle de sık sık balık bölümleriyle de gündeme gelen Dicle Nehri, bu gidişle gelecek nesillere ulaşmadan boğulacak, tükenecek.

Bir süre önce Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç da kirliliğe dikkat çekerek, kirliliğin bölgede yaşayan sayısı az türdeki canlıları ciddi olarak etkilediğini belirtmişti.
 Prof. Dr. Kılıç, “Bazıları kritik sayıda, yeni nesilleri tükenmekte olan türlerimiz var. Bunlar, bu kirlilikten tıpkı insanda olduğu gibi etkileniyor. Bunların da nesilleri tehdit altına girmektedir. Özellikle su kuşları, sudaki kirlilikten çok etkileniyor. Yalıçapkınları var, çok güzel balıkçıl türlerimiz var. Ördeklerimiz var, kıyı kuşlarımız var. Bu kirlilikten bunlar özellikle etkileniyor. Zaten sayıları az, dolayısıyla nesli tükenmeyle de karşı karşıya kalabiliyorlar.” demişti.