Açıklamada, “Diş hekimlerinin ve ağız ve diş sağlığı çalışanlarının emeklerinin karşılığını alabildiği bir ücret politikası izlenmeli, teşvik ve temel ödemede katsayı düzenlemesi revize edilmeli, emeklilikte de insani şartlarda yaşanabilecek düzenlemeler yapılmalıdır” denildi.
Diyarbakır Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi önünde yapılan açıklamayı, Diyarbakır Diş Hekimleri Odası Başkanı Ali İhsan Güney okudu.
Grevde olan dişhekimleri ve ağız diş sağlığı emekçileri yaptıkları açıklama ile yaşanan sorunlara dikkat çekti.
Açıklamanın tamamı şöyle: “Sağlık politikalarının dev bir enkaz haline getirdiği kamu hastanelerinde, hekimlik mesleğine sahip çıkmak, hastalarımıza nitelikli sağlık hizmeti verebilmek ve
Sesimizi duyurabilmek için ağız ve diş sağlığı emekçileri olarak bugün, 14 Şubat’ta iş bırakıyoruz!
Yıllardır büyük bir özveri ile sistemin açıklarını kendi yurttaşına yansıtmadan kendi emeğinin üstünde hizmet üreten diş hekimleri ve ağız diş sağlığı hizmeti veren tüm sağlık emekçileri olarak bugün tükenmiş durumdayız.
Sağlıkta dönüşüm programının diş hekimleri ve sağlık emekçilerinin ekonomik, özlük ve demokratik haklarına yönelik etkilerini günümüzde çok daha derin yaşamaktayız. Ekonomik kriz gerekçe gösterilerek tasarrufun öncelikle kamudan ve kamusal hizmet veren emekçilerden başlanması sadece özlük ve mali haklarımızı değil, yurttaşların nitelikli ve erişilebilir sağlık hizmetini de etkilediğini biliyoruz. Sağlık emekçisi ve halkı karşı karşıya getiren bu sistemde en çok zarar görenlerin başında diş hekimleri ve ağız diş sağlığı alanında çalışan kamu emekçileri gelmektedir.
YÜKSEK MHRS SAYILARI, KISITLI SÜRELER, YETERSİZ İSTİHDAM, SAĞLIKSIZ VE GÜVENLİ OLMAYAN ÇALIŞMA ALANLARI, DÜŞÜK ÜCRETLER VE BUNLARIN GETİRDİĞİ TÜKENMİŞLİK İLE DİŞ HEKİMLERİ VE AĞIZ DİŞ SAĞLIĞI ALANINDA ÇALIŞAN EMEKÇİLER ARTIK HİZMET ÜRETEMEZ DURUMDAYIZ!
Sorun çözmeyen hatta esnek çalışma modelleriyle sorunlarımızı daha da çoğaltan düzenlemeler yapan ve bizlerin çözüm önerilerine kulağını kapatan Sağlık Bakanlığını uyarmak amacıyla bugün tüm ülkede kamuda çalışan diş hekimleri olarak hizmet üretmiyoruz.
Peki, neden bugün tükenmiş durumdayız?
-Yüksek MHRS sayıları yüzünden hastalarımıza yeterli zamanı ayıramıyoruz ve nitelikli sağlık hizmeti veremiyoruz. Sağlık politikaları sonucunda sağlık hizmetine ulaşamayan halkın bu ihtiyacını MHRS sayılarını arttırmakta bulan bakanlık, vatandaş ile hekimi karşı karşıya getirmek ve sağlıkta şiddete sebep olmak dışında hiç bir amaca hizmet etmemektedir. MHRS sayılarının hekimin kendisine uygun ve yeterli tedaviyi yapabileceği şekilde düzenlenmesini istiyoruz.
-Kamuda tasarruf bahane edilerek hekimlerin analarının ak sütü gibi helal olan dağıtım oranlarının %36 dan %24 e düşürülmesini asla kabul etmiyoruz. Diş hekiminin emeğinin gasp edilmesinin önüne geçilmesini ve yetkililerin bu yanlışı düzeltmesini bekliyoruz.
-Bizim nitelikli sağlık hizmeti sunabilmemizin bir ayağı da beraber çalışacağımız ağız ve diş sağlığı teknikerleri ile mümkündür. Kamu diş hekimliğinde 4 el kuralına göre her diş hekimine bir ağız ve diş sağlığı teknikeri düşecek şekilde istihdam sağlanmasını istiyoruz.
-Vardiya ve mesai kaydırma gibi daha önce denenip başarısız olan uygulamaların kaldırılmasını istiyoruz.
-Sağlık hizmetlerinin sunumunda ve çalışma koşullarının belirlenmesinde demokratik süreçlerin işletilmesini ve biz sağlık emekçilerinin önerilerinin dikkate alınmasını istiyoruz
-Ağız ve diş sağlığı hizmetlerinde kullanılan malzemelerin kalitesinin düşüklüğü; hem biz hekimleri hem de toplum sağlığını doğrudan etkilemektedir. Halkımızın nitelikli sağlık hizmeti hak ettiğini düşünüyoruz ve biz hekimler olarak ta kaliteli malzemeler ile nitelikli işler üretmek istiyoruz.
-Ağız ve diş sağlığı birimlerinde eksik istihdam; tüm meslek gruplarını etkilemektedir. Nitelikli sağlık hizmeti önünde en büyük sorunlardan olan eksik istihdam çalışanların iş yükünü arttırdığı gibi iş barışını da bozmaktadır. Kamu ağız ve diş sağlığı kurumlarında diş hekimi ve ağız diş sağlığı teknikerleri başta olmak üzere kadrolu ve güvenceli istihdamla meslek mensuplarının sayılarının arttırılmasını istiyoruz.
Buradan, hep birlikte tekrar yetkililere sesleniyoruz;
-MHRS sayıları düşürülmeli hekimin nitelikli tedaviler üreteceği zaman dilimleri ayarlanmalıdır.
-Kamu diş hekiminin gasp edilen emeği olan dağıtım oranları tekrar %36 düzeyinde yapılmalıdır.
-halkın ağız ve diş sağlığına ulaşması için kamuda yeterli hekim ve ağız diş sağlığı teknikeri istihdamı sağlanmalıdır. Diş hekimliğinde 4 el kuralı uygulanmalıdır.
-Diş hekimlerinin ve ağız ve diş sağlığı çalışanlarının emeklerinin karşılığını alabildiği bir ücret politikası izlenmeli, teşvik ve temel ödemede katsayı düzenlemesi revize edilmeli, emeklilikte de insani şartlarda yaşanabilecek düzenlemeler yapılmalıdır.
-Özlük hakları güvence altına alınmalı, çalışma barışı sağlanmalıdır.
-Aşırı iş yükü ve performans baskısı; ağız sağlığı hizmetinin her basamağında gerekli istihdam sağlanarak giderilmelidir. Mobbing ve angaryalar son bulmalıdır.
-Sağlıkta şiddetin önüne geçecek yasalar çıkarılmalı ve etkin şekilde uygulanmalıdır.
-Sağlık politikaları belirlenirken biz sağlık emekçilerinin görüşleri alınmalı, mesleki bağımsızlığımız korunmalıdır.
Sağlıkta dönüşüm ve çeşitli politikalarla gelinen bu noktada tüm sağlık emekçileri gibi biz diş hekimlerinin ve ağız ve diş sağlığı hizmetlerinde çalışan emekçilerin sorunları da ne yazık ki görmezden gelinmiştir. Çeşitli düzeylerde bakanlık ile yapılan görüşmelerden bir sonuç çıkmamış ve taleplerimize kulak tıkanmıştır.
Bu sebeplerden dolayı bugün üretimden gelen gücümüzü kullanıp iş bırakmak dışında başka bir çaremiz kalmamıştır.
Bu inançla biz; diş hekimleri ve tüm ağız ve diş sağlığı emekçileri olarak taleplerimiz karşılanana ve sağlık alanında toplumsal bir iyilik hali oluşana kadar, haklı mücadelemize ve eylemlerimize devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.”