Şeyh Said ile ilgili açıklamaları nedeniyle disipline sevk edilen İYİ Parti İstanbul Milletvekili Salim Ensarioğlu, paylaşıma gelen tepkiye şaşırdığını belirtirken, “devlet sırrı” söyleminin gölgesine sığınarak gerçeklerin gizlenmesine tepki göstererek, “OHAL’de ne olsa devlet sırrı, sıkıyönetimde ne olsa devlet sırrı, muhtırada ne olsa devlet sırrı, darbede ne olsa devlet sırrı. Böyle bir devlet sırrı yok” ifadelerini kullandı.

“KÜRTLÜĞÜM BİRİLERİNİ RAHATSIZ EDİYORSA ONLAR BÖLÜCÜDÜR”

İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, İstanbul Milletvekili Mehmet Salim Ensarioğlu‘nun Şeyh Said ile ilgili açıklamaları nedeniyle Meral Akşener’in talimatıyla disipline sevk edildiğini duyurdu.

Medyascope’tan Ferit Aslan’ın haberine göre, Ensarioğlu; böyle bir tepki beklemediğini, sadece fikrini paylaştığını belirterek, “Kürtlüğüm birilerini rahatsız ediyorsa onlar bölücüdür. Ben vatanımı, devletimi ve bayrağımı seviyorum” dedi.

“NEDEN CENAZELERİNİN VERİLMESİ ‘DEVLET SIRRI’ DİYE GEÇİŞTİRİLİYOR”

Şeyh Said ile ilgili paylaşımına okumadan tepki gösterildiğini söyleyen Ensarioğlu, “Bir kez daha diyorum, o günün şartlarında İstiklal Mahkemeleri onları suçlu bulup, ceza vermiş olabilir. Sonra olağan şartlara geçildiğinde onların çocukları, torunları gelip milletvekili ve Meclis Başkanı olmuş. Neden cenazeleri verilmiyor? Neden cenazelerinin verilmesi ‘devlet sırrı’ diye geçiştiriliyor. Ben bunu soruyorum” diye konuştu.

“AYNI ŞEYİ SEYİT RIZA VE SAİD NURSİ İÇİN DE SÖYLÜYORUM”

Devletin, kanunsuz ve yanlış bir şeyi “devlet sırrı” diyerek kapatamayacağını dile getiren Ensarioğlu, “Ben, Şeyh Said ailesinden değilim, Ensarioğlu ailesindenim. Ben, aynı şeyi Seyit Rıza ve Said Nursi için de söylüyorum. Sayın Kılıçdaroğlu, ‘Helalleşeceğim’, Sayın Erdoğan, ‘Barışacağım’ diyordu. Ben ise sadece ‘Cenazelerini verin’ diyorum. Geçmişte olağanüstü dönemlerde yapılan işleri devlete mâl edip, ‘devlet sırrı’ diyerek devlet ve halk arasında bir kırgınlık yaratıyorlar” dedi.

“BÖYLE BİR DEVLET SIRRI YOK”

Ensarioğlu, “devlet sırrı” kavramının uluslararası alanda mücadele ile ilgili olduğunu da belirterek, “OHAL’de ne olsa devlet sırrı, sıkıyönetimde ne olsa devlet sırrı, muhtırada ne olsa devlet sırrı, darbede ne olsa devlet sırrı. Böyle bir devlet sırrı yok. Bu yalnız Kürtler için geçerli değil, herkes için geçerli hale getirilmiş” diye konuştu.

‘NE KADAR KÜRTSEM O KADAR TÜRKÜM, NE KADAR TÜRKSEM O KADAR KÜRDÜM’

İYİ Partili Ensarioğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu ülke hepimizin, devlet, bayrak hepimizin. Birileri devleti, bayrağı birilerine karşı kullanamaz. Ne kadar Kürtsem o kadar Türküm, ne kadar Türksem o kadar Kürdüm. Neden öküz altında buzağı aranıyor? Birileri siyaset üretemediği için, benim üzerimden siyaset yapmaya çalışıyor. Ben vatanımı onlardan daha fazla seviyorum. Bana ‘vatan haini’ diyenlere o sözü misliyle iade ediyorum.”

Disipline sevk edilmesinin ardından X hesabından bir video paylaşan Ensarioğlu, “Tüm mücadelem bu ülkenin kardeşçe yaşaması içindir” diye yazdı.

ŞEYH SAİD TARTIŞMALARI

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Salim Ensarioğlu, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin yapılacak yeni yola “Şeyh Said Bulvarı” adını vereceğini duyurmasının ardından başlayan tartışmalara ilişkin X’ten açıklama paylaştı.

Şeyh Said’e yönelik ithamları şiddetle reddettiğini söyleyen Ensarioğlu, “Bu tür ithamları ifade edenler toplumsal kutuplaşmayı derinleştirmek dışında herhangi bir amaca hizmet etmeyenlerdir. Biz toplumun tüm değerlerine saygı ve hürmeti bir hafıza barışı olarak görüyoruz” dedi.

Said Nursi ve Seyid Rıza’nın mezar yerlerinin açıklanması gerektiğini belirten Ensarioğlu, şöyle devam etti: “Anılan değerlerin mezar yerleri aleni bir değer iken devlet sırrı diye ifadelendirilmesi akla ziyan olmakla beraber hafıza barışına hizmet etmemektedir. Ülkemizde öncelikli olarak bir hafıza barışından başlanıp huzur ikliminin kalıcı olarak sağlanmasının tüm kesimlerin dahli ile mümkün olabileceği inancının kırılmasına müsaade etmeyeceğimizi ilgili taraflar bilmelidir. Ayrıca bu inancı taşıyan ilgili kamuoyunun taşıdığı bu inancını daha yüksek bir sesle dile getirmesini temenni ediyorum.”

Editör: ALİ ABBAS YILMAZ