Diyarbakır, kadim bir medeniyetin izlerini taşıyan tarihi dokusunun yanı sıra artık yükselen bir sanayi yıldızına dönüşüyor.
Ortadoğu'nun en büyük organize sanayi bölgesi olma yolunda hızla ilerleyen Diyarbakır, bölgeye yeni bir ekonomik dinamizm kazandırıyor.
Organize sanayi bölgeleri, 19. yüzyılda İngiltere'de ortaya çıkan ve 20. yüzyılda dünya genelinde yaygınlaşan bir üretim modeli. Türkiye'de de 1960'lardan itibaren bu model benimsenerek, sanayileşme sürecinde önemli bir araç haline geldi. Diyarbakır ise bu dönüşüme biraz daha geç katılsa da, son yıllarda kaydettiği hızlı büyümeyle dikkati çekiyor.
Diyarbakır'ın sanayi haritasını değiştirecek en önemli proje kuşkusuz Karacadağ Organize Sanayi Bölgesi. 56 bin dönümlük genişleme alanı ile Ortadoğu'nun en büyük OSB'si olma hedefiyle yola çıkan bu devasa proje, bölgeye binlerce yeni istihdam olanağı sunacak.
Şimdiden altyapı çalışmaları tamamlanan bölgede, fabrikalar hızla yükseliyor. 135 parselden 44'ü tahsis edilmiş durumda ve bu parsellere inşa edilen fabrikalarda 10 bin kişiye istihdam sağlanması hedefleniyor. 2025'in başlarında ilk fabrikaların üretime başlaması bekleniyor.
Karacadağ OSB, Diyarbakır'ı sadece bir sanayi merkezi olmaktan öte, bölgenin lojistik ve üretim üssü haline getirecek. Bu sayede, bölgedeki diğer illerin de ekonomik kalkınmasına önemli katkılar sağlayacak.
Diyarbakır'ı cazip kılan birçok faktör bulunuyor. Stratejik konumu, bölgenin merkezi konumunda olması, büyük ölçekli yatırımlara uygun arazilerin olması, genç ve dinamik bir nüfusa sahip olması, sanayicilere yönelik çeşitli teşviklerin sağlanması, yatırımcı güvenini artıran bir ortamın oluşması Diyarbakır'ı cazip hale getiren nedenler arasında yer alıyor.
Diyarbakır, sanayi alanındaki bu hızlı yükselişiyle, Türkiye'nin ve Ortadoğu'nun dikkatini üzerine çekiyor.
Diyarbakır'da yaşanan bu sanayi devrimi, sadece bir ekonomik dönüşüm değil, aynı zamanda bölgenin sosyal ve kültürel hayatında da önemli değişimlere yol açacak.