Diyarbakır sadece yeryüzündeki tarihi surlarıyla değil, yer altındaki gizemli dünyasıyla da keşfedilmeyi bekliyor. Bir çok kaynakta, Diyarbakır'ın yer altı geçitlerinden bahsediliyor.
Kaynaklar, yeraltı geçitlerinin bir aracın rahatlıkla geçebileceği genişlikte olduğundan söz ederken, Evliya Çelebi de yeraltı kanalizasyon ağından söz eder.
KEŞFEDİLMEYİ BEKLEYEN YER ALTINDEKİ GİZEMLİ AĞ
Evliya Çelebi Diyarbakır'da kent temizliğinden bahsederken, şehir çöplerinin hamam ısıtmasında kullanıldığını anlatarak, şu ifadelere yer veriyor:
''Diyarbakır, tarih boyunca temizliğe verdiği önemle bilinir. Çöpler düzenli olarak toplanırdı. Ancak şehrin temizlik konusundaki en çarpıcı özelliği, yerin altında gizli: Dünyanın Paris'ten sonra en uzun ve geniş kanalizasyon ağına sahip olması!''
Kentin geniş ve uzun yeraltı kanalizasyon ağına sahip olduğu 1936 tarihli Diyarbakır yıllığında da geçiyor. Yıllıkta kanalizasyon ağının şehrin dört bir yanını kapladığı belirtiliyor.
Kapadokya ve Almanya gibi yeraltı şehirleriyle ünlü bölgelerin aksine, Diyarbakır'ın bu gizli hazinesi henüz yeterince keşfedilmemiş durumda bulunuyor.
YERALTI YOLLARINDA FAYTONLARLA GEÇİŞ
Fotoğraf: Paris'teki yeraltı kanalizasyon sistemi
Diyarbakır'ı anlatan çeşitli kaynaklara göre, Fiskaya, Çiftkapı, Urfa Kapı, Melikahmet, Mardinkapı'yı birbirine bağlayan, hatta Dicle Nehri'ne kadar uzanan geniş ve karmaşık bir yeraltı ağı var. Bu ağ, çeşitli tarihlerde yapılan yol çalışmaları sırasında ortaya çıktı. Kanalizasyon ağı ile birlikte odalar, kapılar ve hatta eski bir hapishanenin de bulunduğu anlatılıyor.
Bu yer altı kanalizasyon ağı ile ilgili, İskenderoğulları'nın faytonlarla yeraltı yollarından Fiskaya'ya pikniğe gittikleri, M.S. 639'da Meryem Darakale'nin fethinden sonra servetinin yeraltı geçitleriyle Seyrantepe'ye taşındığı gibi hikayeler, bu ağın tarih boyunca nasıl kullanıldığını gözler önüne seriyor.
YABANCI TARİHÇİLERİN ANLATIMI
Diyarbakır'ın tarihi surlarını yıkılmaktan kurtaran kişi olarak da bilinen Fransız Albert Gabriel ile Dr. Edmund Naumann gibi isimlerin de değindiği bu yeraltı geçitleri, sadece kanalizasyon değil, aynı zamanda stratejik yollar ve sığınaklar olarak da kullanılmış. Timur ordularıyla Amid'e giren Yazdi bile bu geçidin önemine dikkati çekmiş.
Diyarbakır Belediye Başkanı Abdülkadir Cizrelioğlu'nun 1949'da yaptığı bir açıklamada, ''30 kilometre uzunluğundaki bu kanalizasyon sistemi, 'hiçbir arızası olmadan' hizmet vermeye devam ediyor'' demişti.
DİYARBAKIR'IN GİZLİ HAZİNESİ
Eski Mecusi tapınağı olan Keçi Burcu'nun altındaki kuyu, Melikahmet Caddesi'ndeki hanlar ve dükkanlar, AR Pasajı ve Sineması'nın altındaki Roma döneminden kalma kanallar çeşitli kaynaklarda ve tarihçilerin anlatımlarında yer alıyor.
Diyarbakır'ın bu gizli hazinesinin, turizm potansiyeli açısından büyük bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilirken, Kapadokya ve Almanya gibi örneklerde olduğu gibi, yeraltı şehir turları ve tarihi keşiflerin, Diyarbakır'ı turizmde yeni bir cazibe merkezi haline getirebileceği anlatılıyor.