CEGA ÖZEL

Diyarbakır Polikültür Tarıma yöneliyor

Abone Ol

ÇERMİK- Güneydoğu'nun aynı zamanda tahıl ambarı olarak ta bilinen Diyarbakır'da uzun yıllar, arpa, buğday ve mercimek gibi ürünler yetiştirildi. Ancak, kent genelinde sulu tarım arttıkça ürün çeşitliliği de değişmeye başladı.Suyla buluşan bir çok tarlada artık farklı ürün yelpazesi var. 

Arpa, buğday ve mercimek'ten sonra pamuk ve mısıra yönelen Diyarbakır çiftçisi, şimdi de patates ve şeker pancarı gibi üreticinin yabancı olduğu ürünler yetiştiriyor. Yaklaşık 7 milyon dekarlık alanda tarımsal faaliyetlerin yapıldığı kentte, ortalama 1.5 milyon dekarda çiftçi imkanı ve devlet eliyle sulu tarım yapılıyor.

Sulu tarım yapılan alan arttıkça, ürün çeşitliliği de artıyor. Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Ertan Atalar, Diyarbakır'da başlatılan  sulama projelerinin devam ettiğini söyledi. 8 barajdan oluşan Silvan projesinin önemine dikkat çeken Atalar, "Ergani ve Dicle barajları tamamlandı. Onların sulama alanlarına yavaş yavaş başlaması ile sulu tarım alanları arttı. Daha önce yaygın olarak Diyarbakır'da yetiştirilen buğday, arpa, mercimek dışında pamuk mısır ve daha sonra sebze ve meyve ürünlerine doğru bir yönelme oldu."dedi.

Çiftçinin son dönemde farklı ürünler ekmeye başladığını belirten Atalar, şöyle dedi:

"Tarlalarımızda hem meyve hem de sebzeye yönelim var. Kavun, karpuz bölgemizin vazgeçilmez meyvelerinden. Şimdi özellikle Ergani'de sofralık patatesler ekildi. Bunda suyun çok büyük önemi var. Bu bölgede sulama yağmurlama sistemiyle yapılıyor. Patates eken çiftçilerimiz ciddi verim elde ediyor. Çiftçilerimizden yüksek gelir getirici meyve ve sebze ürünlerine doğru bir yönelme var. Artık Diyarbakır ilimizde ekilen ürünler buğday, arpa ve mercimekten ibaret değil. Pamuk, mısır, patlıcan, biber, domates, kavun, karpuz da ekiliyor. Şimdi bunlara, patates ve şeker pancarı da eklendi. Dolayısıyla ilimiz polikültür bir tarıma doğru, daha yüksek gelir getirici ürünlere doğru bir gelişme kaydetmeye başladı."

-Şeker Pancarını daha hasadını yapmadan sattı-

Ergani'de çiftçilik yapan Esat Akyıldız, son dönemde patates eken üreticilerden biri. Şimdiye kadar arazilerinde su olmadığını, o nedenle arpa, buğday ve mercimek ektiğini söyledi. Su geldikten sonra farklı ürünlere yöneldiğini kaydeden Akyıldız, "Su geldikten sonra şeker pancarı, patates, soğan, karpuz ekmeye başladım. Hem daha verimli, hem de kazancı daha iyi" dedi. 

Artık arpa, buğday, mercimek ekmeyi düşünmediğini söyleyen Akyıldız, şöyle dedi:

"Sulu tarım iyidir. Özellikle patates ve karpuz ekimine ağırlık verdim. Türkiye'de birinci kalite diyebileceğimiz ürünler yetiştiriyoruz.  Karpuzun çok farklı bir aroması var. Ne Çukurova, ne Diyarbakır'ın farklı bir yerinde Ergani karpuzunun aromasını bulamazsınız.Güzel bir tadı var. Bu da pazarda bizi öne çıkarıyor. Buraya gelen pazarcıların hiç biri boş gitmiyor. Türkiye'nin her yerine karpuz gönderiyoruz.  İç Anadoluya, Karadenize, Güneydoğu'ya gönderiyorum. Bu yıl karpuzda dönüm başına 6-8 ton arası verim aldım. Burada ayrıca sofralık patates ve şeker pancarı da üretiyoruz. Patateste dönüm başına 4,4.5 ton arası verim aldık. Soğan'ın hasadına henüz başlamadık. Onda da dönüm başına 7-8 ton bekliyoruz. Ektiğim şeker pancarını daha tarladayken Muş Şeker Fabrikası'na sattım. Suyun gelmesiyle bereket de geldi."

-"Sezon boyunca 15 bin kişi istihdam ediyorum"-

Akyıldız, tarlasında günde ortalama 200 işçinin çalıştığını söyledi. Bu sayının sezon boyunca 15 bini bulduğunu anlatan Akyıldız, "Aynı zamanda insanlara istihdam da sağlıyoruz. 1 Şubat'ta iş sezonu açılıyor. Aralık ayına kadar devam ediyor. Çalışmaya sabah 05.00'te başlıyoruz. Havanın sıcaklığına göre saat 10.00 veya 11.00'de bırakıyoruz. Hava serin olursa akşam 17.00 gibi başlayıp 1-2 saat daha çalışıyoruz. Sıcak olursa çalışmıyoruz.Sıcaklar hem bizi hem bitkiyi etkiliyor. Toprağın altından yetişen patates yüzeye çıkınca güneşten etkileniyor. Dolayısıyla hasadı sıcak saatlere bırakmamaya dikkat ediyoruz."şeklinde konuştu.