Diyarbakır'ın bulunduğu coğrafyanın çok eski tarihlerde denizle kaplı olduğu ve bu denizin adının da olduğunu biliyor musunuz?
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin çeşitli yerlerinde zaman zaman deniz kabukluları, deniz balıkları ile ilgili fosillerin bulunduğu haberleri yer alır. Bu nedenle halk arasında Diyarbakır'ın bulunduğı coğrafyanın deniz olduğu hep söylenir. Ancak, tüm bunlar söylentilerden öteye geçemedi.
DENİZİN OLUŞUMU
Diyarbakır Dicle Üniversitesi akademisyenlerinden çocuk profesörü ve tarih konusunda da araştırmalar yapan Prof. Yusuf kenan Haspolat, konuyla ilgili yaptığı ve yayımlanan araştırmasında ilginç detaylara yer verdi.
''Jeolojik olarak bir dönemde Diyarbakır'da bir iç deniz de mevcuttu'' diyen Haspolat araştırmasında, Karacadağ volkanının patlaması ile Karacadağ ve Habur vadilerinin tıkandığını, oradan akan sular toplanarak Diyarbakır içdenizini meydana getirdiğini anlatan Haspolat, ''Zamanla Dicle Nehri Germav kanyonunu açınca bu içdeniz Basra körfezine boşalıyor ve böylece kuruyor'' dedi.
DİYARBAKIR'I KAPLAYAN DENİZİN ADI
Jeolojik dönemde dünyanın çok şekil değiştirdiğini, deniz olan yerlerin kara, kara olan yerlerin ise deniz olduğunu anlatan Haspolat, araştırmasında şu ifadelere yer veriyor:
''Diyarbakır Ergani ilçesine kadar Arabistan yarımadasının uzantısıdır. Bu nedenle Diyarbakır iklimin yumuşak olduğunu gözlüyoruz.
Tarih öncesi Diyarbakır’da özellikle Eğil ilçesi ve Kocaköy bölgesi denizdi. İsmi ise Tetis Deniziydi. Tarihte Basra körfezi Ergani, Lice, Genç ilçesine kadar uzanıyordu, burası denizdi.
Deniz ürünleriyle ilgili fosillerin Diyarbakır’da varlığı bu şehrin bir deniz kenti olduğunu göstermektedir. Tarihte Kocaköy ilçemiz de denizdi. Mezozoik’te Toros dağlarının güneyine karşı gelen kısım Tetis denizinin güney kolu tarafından kaplanmıştır.
Özellikle Kocaköy çevresinde bulunan deniz canlılarına ait fosiller bunu ispatlar niteliktedir. Navadar Deresi Dıjvar kayalıklarına kadar deniz kaplı idi.''
BÖLGEDE BULUNAN DENİZ CANLISI FOSİLLERİ
Haspolat araştırmasında, bölgede içinde bol miktarda kabuklu yumuşakça fosili bulunan tortular olduğunu kaydederek, şöyle devam ediyor:
''Zamana has özellikler taşıyan kalıntılardan daha çok midye, istiridye türlerini andıran bu fosillerin arasında çeşitli salyangoz türleri ile şeytan minaresi örneklerine de rastlanır. Navader Deresine karakterize olan ortalama 8-10 santim boyundaki midye, istiridye, denizyıldızı, denizkestanesi ile ilgili fosiller bulunur.''