Geçtiğimiz günlerde komşuluk ile ilgili bir yazı okudum ve Diyarbakır'daki komşulukları hatırladım. Bunun üzerine de komşulukla ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim.
Diyarbakır'da eskiden komşuluk ilişkileri oldukça önemliydi. Yaşam standartları değişince komşuluk ilişkileri de değişim gösterdi.
Kültürümüzde çok önem verilen, saygı ve yardımlaşma değerleri üzerine kurulu olan komşuluk, akrabalardan daha yakın görülürdü. Her konuda birbirlerine yardımcı ve destek olan komşular, aileden sonra en yakın ilişki kurulan kişilerdi.
Küreselleşmeyle birlikte yaşanan sosyal kutuplaşmalar, komşuluk ilişkilerini törpüleyen nedenlerden biri. İnsanın barışçıl olmayan bir rekabete sokulması, güvensizlik, çıkara dayalı ilişkiler aile ve komşuluk bağlarını zayıflattı.
İnsanların maddi refah seviyesi yükseltirken, manevi refah seviyesi de maalesef giderek zayıflıyor. Dolayısıyla bugün yaşanan komşuluk ilişkileri de buna paralel olarak değişti.
Sadece kendini düşünen, bencil, paylaşımcı olmayan, sevgi ve saygıyı tanımayan bireyler yetişiyor. Herkes, herkesi engelleyen kişi olarak görmeye başladı. Önce ‘ben’ demeye başladı. Herhalde, insanlık tarihinde egoların bu kadar şiştiği bir dönem yok.
Çıkar odaklı sosyalleşme yerine insan odaklı sosyal ağlar kurmaktan giderek uzaklaşıyoruz.
İnsanlar dostlarını çıkar için değil, hatır sormak için aramalı. Bizi ayakta tutacak olan da bu insani temastır.
Hani zaman zaman deriz ya ''Eskiden fakirlik vardı ama insanlar mutluydu' diye. Evet bunun nedenini de araştırmalar ortaya koyuyor.
Araştırmalarda; insanlar yalnız kalınca mutsuz oluyormuş. Mutluluğun ilacının da komşuluk ilişkilerini geliştirmekten geçtiği belirtiliyor.
İyi dostluklar ve komşuluklar geliştirmeniz dileğiyle..