NAZMİ KAHRAMAN
Diyarbakır'ın Kulp ilçesi ile Muş arasında uzanan ve halk arasında ''Atatürk Yolu'' olarak bilinen yolun hikayesi, tarihin tozlu sayfalarında gizli kalmış bir gerçeği gün yüzüne çıkarıyor. Yol, 1916-1917 yıllarında Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle, vatandaşların kazma kürekle çalışması sonucu inşa edilmiş!
YOLUN HİKAYESİ
Diyarbakır'ın Kulp ilçesi ile Muş arasındaki yolun hikayesi şöyle:
''Birinci Dünya Savaşı'nın en çetin dönemlerinde, 16. Kolordu Komutanı olarak Diyarbakır'a gelen Mustafa Kemal Atatürk, Rus işgaline karşı cephede mücadele eden askerleri denetlemek için Kulp ilçesinden Şenyayla bölgesine gitmek ister. Ancak kullandığı patika yolun bozuk olması, Atatürk'ün tepkisine neden olur ve yolun bir an önce yapılmasını emreder.
Bölge halkının yoğun katılımıyla başlatılan yol çalışmaları kısa sürede tamamlanır ve yüklü bir atın rahatlıkla geçebileceği bir yol ortaya çıkar. Halk, bu yola minnettarlıklarını ifade etmek için 'Atatürk Yolu' adını verir.''
Tarihi kaynaklarda, Mustafa Kemal Atatürk'ün, Diyarbakır'da 14 Mart 1916 ile 27 Mart 1917 tarihleri arasında, Semanoğlu Köşkü'nde (Gazi Köşkü) kaldığı belirterek, 1916 ile 1937 yılları arasında ise farklı dönemlerde Diyarbakır ve Silvan'da toplam 100 gün geçirdiği kaydediliyor.
''Atatürk Yolu''nun bugün hala o günlerin izlerini taşıdığı ve tarihe tanıklık etmeye devam etiği ifade ediliyor.