Binlerce yıldır gizemini koruyan Çermik Kaplıcası, hem tarihi derinlikleriyle hem de şifalı sularıyla dikkati çekiyor. İtalya’dan sonra dünyanın en iyi ikinci kaplıcası olarak kabul edilen Çermik, sadece Türkiye değil dünya için de önemli bir sağlık turizmi merkezi. Peki, bu kaplıcanın sırrı ne? Gelin, birlikte keşfe çıkalım.
BİR DÖNEM KURUMUŞTU
Çermik Kaplıcası, yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve bu medeniyetlerin izlerini günümüze kadar taşımıştır.
Kaplıcanın tam olarak ne zaman ortaya çıktığı bilinmese de, Arapların Çermik'i fethinden önce inşa edildiği sanılıyor.
Yukarı Dicle ve Fırat bölgelerinin en iyi yerli kaynağı olarak kabul edilen kaplıca, bir ara kuruduğu ve daha sonra yeniden ortaya çıktığı tarihi kayıtlarda yer alıyor.
NELERE İYİ GELİYOR?
Kaplıcanın şifalı suları, yapılan araştırmalara göre romatizma, sinir sistemi hastalıkları, kadın hastalıkları ve solunum yolu rahatsızlıkları gibi birçok hastalığa iyi geldiği belirtiliyor.
Suyun bileşimindeki sodyum, bikarbonat, klor, sülfat, iyot, bromür ve kükürt gibi minerallerin, tedavi sürecinde önemli bir rol oynadığı ifade ediliyor.
Çermik Kaplıcasının sadece şifasıyla değil, aynı zamanda tarihi dokusuyla da ziyaretçilerini büyülediğini belirten yetkililer, kaplıca çevresindeki tarihi yapılar, ziyaretçilere geçmişe yolculuk yapma imkanı sunduğu belirtiliyor.