Diyarbakır’da, 8 yaşındaki Narin Güran’ın katledilmesi ile ortaya çıkan verilere göre, son 5 yılda 267 çocuk kayıp kayıtları tespit edildi.
Diyarbakır Merkez Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesinde katledilen 8 yaşındaki Narin Güran olayı, kayıp çocuklar gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Diyarbakır Barosu, Narin Güran davasında, esas hakkındaki mütalaaya karşı hazırladığı savunmada, Diyarbakır’da son 5 yıl içerisinde yaşanan kayıp çocuk kayıtlarınıda ortaya çıkardı.
Baro eski Başkanı Nahit Eren, kaybolan çocuk vakalarına yönelik mevcut yasal çerçeve, güncel ihtiyaçlar ve uluslararası standartlar doğrultusunda kapsamlı bir şekilde gözden geçirilmeli ve güçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Çocuk kaçırma, insan kaçakçılığı ve istismar gibi suçlarla mücadelede daha etkili ve caydırıcı yasal düzenlemeler yapılması ve bu suçların faillerine yönelik cezalar artırılması gerektiğini söyleyen Eren, devam ile şöyle konuştu:
“Kayıp çocuk vakalarının önlenmesi ve çocuklara bir zarar gelmeden en kısa süre içerisinde aydınlatılması devletin öncelikli görev ve sorumluluğu içerisinde yer almaktadır. Narin'in katledilmesi ve kaybettirilmesinde yaşanan süreç gözetildiğinde, Türkiye açısından kayıp çocuk vakıalarına ilişkin, yapısal sorunların bulunduğu etkili bir arama ve kurtarma sürecine ilişkin gerekli standart bir prosedürün bulunmadığı, bu durum kayıp/zorla kaybettirilme vakıalarında etkili bir yargısal sürecin işletilmesine engel olunduğunu göstermektedir. Bu bağlamda, kayıp çocuk vakıalarına ilişkin suçu önleme, mağduru koruma ve faillerin cezalandırılmasını sağlama hususunda, Narin'in kayıp olarak aranması, soruşturmanın başlaması ve 19 gün boyunca delillerin kaybettirilmesi ile yaşanan süreç gözetildiğinde, yaşama hakkının usuli güvenceleri ihlal edilmiştir.”