Sağlık hizmetlerine dair sorunlar neredeyse her köşede karşımıza çıkıyor ve vatandaşların sağlık hizmeti alma sürecindeki sıkıntılar giderek artıyor.
Peki, bu skandallar neler ve neden bu kadar yaygın?
Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde gerçekleştirilen Renkli Doppler Ultrasonografi hizmet alımı ihalesi tam bir skandal örneği.
4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19. maddesine göre açık ihale usulüyle yapılan bu ihale, kazanan firmanın cihazları ve gerekli personeli getirmemesiyle sonuçlandı.
Hastane, ne cihazlara kavuştu ne de cihazları kullanacak uzmanlara.
Yaşanan sorunlar üzerine yapılan şikayetler Sağlık Bakanlığı tarafından müfettişler aracılığıyla soruşturuldu. Ancak, soruşturmanın sonuçlarına dair net bir bilgiye ulaşılamadı.
Bu belirsizlik, kamuoyunda güven kaybına yol açıyor ve sağlık hizmetlerindeki skandalların üzerinin örtüldüğü algısını pekiştiriyor.
Bir diğer önemli sorun ise personel yetersizliği ve doktor azlığı.
Diyarbakır’daki sağlık kurumlarında yeterli sayıda doktor ve sağlık personeli bulunmuyor.
Bu durum, sağlık hizmetlerinin aksamasına ve vatandaşların mağdur olmasına yol açıyor.
Röntgen, tomografi ve Doppler gibi çekimler için uzun süre randevu beklemek zorunda kalan hastalar, ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor.
İzdihamı önlemek amacıyla uygulamaya konulan randevulu sistem de beklenen faydayı sağlamış değil.
Hastalar, sağlık hizmeti alabilmek için uzun süreler beklemek zorunda kalıyor ve bu durum, sağlık hizmetlerine erişimi daha da zorlaştırıyor.
Randevu sistemi, mevcut sorunlara çözüm üretmek yerine, aksine daha fazla karmaşa yaratıyor.
Diyarbakır’daki sağlık hizmetlerinde yaşanan bu skandallar, ciddi ve kalıcı önlemler alınmadığı takdirde devam edecek gibi görünüyor.
Diyarbakır’da sağlığa neşter vurmanın vakti geldi de geçiyor. Sağlık hizmetlerinde yaşanan bu skandalların bir an önce durdurulması ve sorumluların hesap vermesi gerekiyor.