Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Diyarbakır’da 6 Şubat günü 112 çağrı merkezine 36 binin üzerinde çağrı düşerken, bu sayı 15 Aralık tarihine kadar 2 milyon 300 bine yükseldi. Felaket gününde görevde olan personel, yaşadıklarını anlattı.
112 Acil Çağrı Merkezi Müdür Vekili Dr. Hüseyin Hakan Karakaş, İhlas Haber Ajansı muhabirine, 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğüne bağlı çağrı karşılayıcı arkadaşları olduğunu, bunun dışında da, çağrı yönlendirici dedikleri emniyet, sağlık, itfaiye, AFAD, orman ve jandarmadan personelin çağrı merkezi bünyesinde çalıştığını söyledi.
Bu yıl 15 Aralık tarihine kadar 2 milyon 300 bin çağrı geldiğini belirten Karakaş, deprem döneminde çağrı sayılarının o gün için ciddi şekilde arttığını ifade etti. “O gün, toplamda yaklaşık 36 binin üzerinde çağrı geldi” diyen Dr. Karakaş, şöyle konuştu:
“Allah, bir daha göstermesin. Öyle bir afet durumunda insanların ulaşabileceği ve birlikte hareket edebilen tek nokta olduğu için çağrı merkezini aradılar. O gün depremden etkilenen illerimizin de çağrıların bir kısmı ilimiz tarafından karşılanmaya çalışıldı. Afet sonrasında özelikle depremler hasarları, afet ile ilgili kişilerin ihtiyaçlarına yönelik talepleri yine buraya geldi ve ilgili kurumlara yönlendirildi.”
Depremden önceki gün çağrıların 12 bin civarında olduğunu aktaran Dr. Karakaş, “Yaklaşık 3 kat çağrı yoğunluğu vardı. Çağrı merkezini aradıklarında doğru adresi vermelerini istiyoruz. Çünkü o adres bilgileri üzerinden onlara ulaşabiliyoruz. Birde gerçekten ihtiyaçları olduğunda 112’yi aramalarını ve 112’yi meşgul etmemelerini talep ediyoruz.” dedi.
112 Koordinatörü Seher Onur Esen, deprem günü sabaha karşı saat 04.17’de vardiya değişimi yapacaklarını, deprem yaşanınca personeli aşağıya çağırdıklarını, diğer arkadaşlarından da yardım istediklerini dile getirdi.
Koordineli bir şekilde vatandaşa hizmet verdiklerini belirten Esen, “Çok üzgün durumda olanlar vardı. Bizler çok üzgündük. Ailelerimize ulaşmayı bir tarafa bıraktık, insanları nasıl sakinleştirebiliriz diye çalıştık. Vatandaşlarımız enkaz altında arıyorlardı. Katlarını, yerlerini, bulundukları odaları söylüyorlardı. Herkes bağırış, çağırış içerisindeydi. 112 ailesi olarak bu süreçte elimizden gelen her şeyi yapmaya çalıştık.” diye konuştu.
Çağrı Karşılama Memuru Kader Yıldırım ise en etkilendiği çağrının enkaz altında arayan bir vatandaşın yavrusunun yanında olduğunu ama hareket etmediğini, yağmur yağdığını ve en azından çocuğuna ulaşılıp cenazesinin daha fazla yağmura maruz kalmamasını istemesi olduğunu dile getirerek, “Buna bayağı etkilenmiştim. Geneli zor çağrılardı, zor bir gündü” şeklinde konuştu.
Çağrı Yönlendirici Sağlık Personeli Gülcan Erol da bir aramanın çok kötü olduğunu belirterek, “Bina yıkılmış 60 kişiyiz dedi. O da Bağlar’da Mevlana Halit Mahallesi’ndeki binaydı, asansör boşluğuydu. O ara sesler bayağı karışıktı. Depremin olduğu andaki ilk çağrıları ağlayarak karşılıyorduk. Evden olamıyorum, buradan olamıyorum, sadece işimizi yapmaya çalışıyoruz. Çok zor; Allah, kimseyi bir daha bu durumda bırakmasın” ifadelerini kullandı.
(İHA)