Diyarbakır, tarih boyunca farklı kültürlere ve inançlara ev sahipliği yapmış bir şehir. Bu zengin geçmişin izleri arasında, bugün unutulmaya yüz tutmuş gizemli bir topluluk olan ''Şemsiler'' de yer alıyor. Güneşe tapan bu insanların inançları ve ritüelleri, yüzyıllar sonra bile hala merak uyandırıyor.
CENNETE GİRİŞ ÜCRETİ
Şemsiler, adlarını Arapça ''güneş'' anlamına gelen ''şems'' kelimesinden alıyor. Güneşe olan derin saygıları, günlük yaşamlarının her alanına yansımış. Evlerinin kapılarını doğuya, güneşe dönük inşa etmeleri bunun en güzel örneklerinden biri.
Her sabah güneş doğarken önünde üç kez eğilerek güneşe olan bağlılıklarını gösteren Şemsiler, günahların saçlarda biriktiğine inanıyor ve bu nedenle ölümü yaklaşanın saç ve sakallarını keserler, ölüme daha rahat ulaşması için likör içiriliyor. Ayrıca ölen kişinin ölünün avucuna da cennete giriş ücreti olarak altın koyuluyor.
DİYARBAKIR'DAKİ İBADET YERLERİ
Diyarbakır'ın farklı noktalarında izlerine rastlanan Şemsilerin tarihte tapınaklar Mardinkapı bölgesinde yer alıyordu.
Mardinkapı bölgesindeki mağaralar ve Keçi Burcu'nun altındaki tapınak kalıntıları, Şemsilerin dini ritüellerini gerçekleştirdikleri yerler olarak biliniyor. Hatta Mardinkapı mezarlığının altında bulunan üç mağaranın Şemsilere ait önemli bir ibadet yeri olduğu düşünülüyor.
Şemsilerin hikayesi, Diyarbakır'ın zengin tarihine ışık tutan önemli bir parça. Ancak bu topluluğa ait birçok bilgi hala gizemini koruyor.
Mardinkapı'daki kayıp tapınak ve mezarlık altındaki mağaraların gün yüzüne çıkarılması, Şemsilerin sır dolu dünyasını aydınlatabilir.