İRFAN GÖZEN
Şevket Beysanoğlu'nun objektifinden süzülen bu siyah beyaz kare, Diyarbakır'ın nefes kesen geçmişine açılan bir pencere. Burası orta yerinde Emirgan Çay Bahçesi olan Dağkapı Meydanı. Yıllar önce, henüz betonlaşmanın gölgesi düşmemişken, Dağkapı Meydanı bambaşka bir atmosfere sahipmiş. Yeşilin hakim olduğu, tarihi dokuyu yansıtan binaların çevrelediği bu meydan.
Fotoğrafta, meydanın canlılığı gözler önüne seriliyor. İnsanların keyifle sohbet ettiği, çocukların koşuşturduğu, hayatın tüm renklerinin bir araya geldiği bir mekânmış Dağkapı Meydanı. Tarihi surların ve kapının hemen yanı başında yer alan bu meydan, hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin uğrak noktasıymış.
DEĞİŞİMİN İZLERİ
Ne yazık ki, zamanın akışı ve şehirleşmenin getirdiği dönüşümler, Dağkapı Meydanı'nın da yüzünü değiştirmiş. Günümüzde, betonarme yapılar ve geniş yollar, meydanın eski dokusunu büyük ölçüde yok etmiş. Şevket Beysanoğlu'nun fotoğrafı, bu dönüşümün ne kadar büyük olduğunu gözler önüne sererek, bizlere geçmişin değerini bir kez daha hatırlatıyor.
Unutmayalım ki; bir şehir, sadece binalardan ibaret değildir. Bir şehrin ruhu, onun geçmişinde, insanlarında, anılarında yatar. Dağkapı Meydanı'nın dünü, bu şehrin ruhunu anlamak için bize önemli ipuçları sunuyor. Bu fotoğraf, Diyarbakır'ın kalbinin nasıl attığını, nasıl değiştiğini ve nasıl dönüştüğünü anlamak isteyen herkes için bir hazine niteliğinde. Fotoğraf, bizlere Diyarbakır'ın geçmişiyle geleceği arasında köprü kurmanın önemini bir kez daha hatırlatıyor.