Diyarbakır'ın raylı sistem hikayesi

Abone Ol

Diyarbakır'da, hatırladığım kadarıyla 30 yıldan daha da fazla bir süre önce gündeme gelmişti raylı sistem konusu. Diyarbakır'ın trafiği o yıllarda şimdiki gibi değildi. Daha sakin, araçların az olduğu bir dönemdi. 

O tarihlerde öngörüde bulunarak böyle bir fikir atılmış ve bir ön çalışma yapılmıştı. Çok yerinde bir tespitti.

O yıllarda belki bu konu beklendiği kadar ilgi görmemişti, ama aradan geçen zamanda bunun ne kadar da gerekli olduğu ortaya çıktı. Günümüzde artık buna ihtiyaç duyulmaya başlandı.

Son yıllarda, artan araç sayısı, yaşanan yoğun trafik raylı sistem konusunu yeniden gündeme getirdi ve raylı sistemle ilgili yoğun bir çalışma başlatıldı, projeleri hazırlandı. 

Diyarbakır'da kent sakinlerinin uzun yıllardır beklediği hafif raylı sistem ile ilgili projenin hazırlanması ve ihalesinin gerçekleştirilmesi umutları yeşertti.

Proje ile ilgili detaylar da açıklanmıştı; Dağkapı ile Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi arasında inşa edilmesi düşünülen hafif raylı sistemin, 14,1 kilometre uzunluğunda ve 23 istasyondan oluşacağı belirtilmişti.

Fiskaya'dan başlayacak Dağkapı-Ali Emiri Caddesi-Hintlibaba Caddesi-Ekinciler-Turgut Özal Bulvarı-Diclekent Bulvarı-Mastfroş Caddesi güzergahını takip ederek, Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi bölgesinde yapılacak depo sahasında son bulacak raylı sistem hattının 2023'te hizmete sunulması planlanıyordu.

Ancak, yapılan tüm bu çalışma ve açıklamalara rağmen, toplu taşımayı rahatlatacak, kent sakinlerine konforlu, güvenli ve ucuz toplu taşıma hizmeti sağlayacak raylı sistemin yapımıyla ilgili o kazma bir türlü vurulmadı, çalışmalar başlatılmadı. 

Görünen o ki raylı sistemin yapımı başka bahara kaldı gibi. Proje rafa kaldırılmış.

Otoban olayı

Yollar önemlidir. Ulaşımın daha rahat, güvenli sağlanması o bölgenin gelişmesinde, kalkınmasında önemli rol oynar.  

Yıllar önce bölgenin otoban propjesi hazırlanmıştı. Projeye göre, otoban Şanlıurfa'dan sonra Diyarbakır'a ve oradan da Habur'a bağlanacaktı. 

Ancak o dönemde ciddi anlamda kamuoyu oluşturulmayınca, Diyarbakır devredışı bırakıldı. 

Gaziantep yaklaşık 30 yıl önce otobana kavuşmuşken, Şanlıurfa da yaklaşık 15 yıl önce otobanla tanıştı.

Şanlıurfa’ya kadar gelmesine rağmen, dümdüz ve engebesiz araziye sahip, köprü ve viyadük gibi maliyetler oluşturmayan 180 kilometre ötedeki Diyarbakır'a otobanın neden gelmediği ile ilgili tatmin edici bir açıklama da yapılmamıştı. Konu unutulup gitti. Kent, duble yolla yetindi.

Yol medeniyet inşa etmektir. Toplumlararası iletişimi geliştirir. Ticaretin de daha rahat yapılmasıyla refah seviyesi artar.

Diyarbakır'a raylı sistem projesi de otoban gibi kim vurduya gitmesin. Bu nedenle seçilmişler ve STK'lara önemli görevler düşüyor. 

Vatandaş, artık laf değil, icraat istiyor.