Küresel ortalama sıcaklık ilk kez sanayi öncesi seviyelerin 1,5°C üzerine çıkarak, Paris Anlaşması'nın belirlediği kritik eşiği aştı. Bu durum, dünya genelinde milyonlarca insan için ''sefalet'' anlamına gelen aşırı hava olaylarına, sıcak hava dalgalarına ve yoğun yağışlara yol açtı.

RAPORLAR İÇ AÇICI DEĞİL

Avrupa Birliği Copernicus İklim Değişikliği Servisi (C3S), NASA, NOAA ve Dünya Meteoroloji Örgütü gibi önde gelen kuruluşların raporları, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. 2024 yılının, sadece hava sıcaklığıyla değil, aynı zamanda rekor seviyelere ulaşan deniz yüzeyi sıcaklığı, atmosferik su buharı miktarı ve sera gazı konsantrasyonlarıyla da alarm zillerini çaldığı bildirildi.

Hazırlanan raporlardaki çarpıcı rakamlar, şöyle:

''Küresel ortalama sıcaklık 15,1°C ile rekor kırdı.
Deniz yüzeyi sıcaklığı 20,87°C ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.

Atmosferdeki karbondioksit seviyesi 422 ppm'ye, metan seviyesi ise 1.897 ppb'ye yükseldi.

22 Temmuz 2024, 17,16°C ile tarihin en sıcak günü olarak kaydedildi.''

Uzmanlar, bu hızlı ısınmanın başlıca sorumlusunun insan kaynaklı iklim değişikliği olduğunu vurguladı.

El Niño gibi doğal iklim olayları da etkili olsa da, asıl tehlikenin insan faaliyetlerinden kaynaklandığı konusunda bilim dünyasının hem fikir olduğu belirtiliyor.

BM'DEM ÇAĞRI

BM Genel Sekreteri António Guterres, 2024'teki kavurucu sıcaklıkların 2025 yılında çığır açan iklim eylemleri gerektirdiğini belirterek, ''Yola girmek için daha da sıkı mücadele etmeliyiz'' çağrısında bulundu.

Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için bireysel ve toplumsal olarak harekete geçmenin artık her zamankinden daha önemli olduğu belirtilerek, fosil yakıtlardan vazgeçmenin, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmanın, enerji verimliliğini artırmak ve sürdürülebilir yaşam tarzlarını benimsemenin atılabilecek adımlardan sadece bir kaçı olduğu vurgulandı.
 

Kaynak: livesience