İspanya'nın Katalonya bölgesindeki bir huzurevinde huzur içinde 117 yaşında yaşamını yitiren Morera'nın son yılında biyolojik örnekler alındı.
Bilim insanları tarafından, idrar, kan, dışkı ve tükürük örnekleri üzerinde yapılan detaylı incelemeler sonucu, Morera'nın bağışıklık fonksiyonuyla ilişkili nadir genlere, mükemmel kolesterol seviyelerine ve iltihapla savaşan zengin bir bağırsak mikrobiyomuna sahip olduğunu gösterdi.
7 NADİR VARYANT
Morera'nın genetik yapısında daha önce Avrupa popülasyonlarında görülmemiş yedi nadir varyant tespit edildiğini ifade eden araştırmacılar, bu varyantların, bilişsel işlev, bağışıklık sistemi, akciğer ve kalp sağlığı gibi hayati fonksiyonları desteklediği ve hastalıklara karşı koruma sağladığının düşünüldüğünü söyledi.
Araştırmacılar, Morera'nın mitokondrilerinin genç bir insanınki kadar iyi çalıştığı, sağlıklı kolesterol seviyelerine sahip olduğu ve bağışıklık sistemi için faydalı olan yüksek protein üretimi gerçekleştirdiğini belirtti.
BAĞIRSAKLARINDA GENÇLİK İKSİRİ Mİ VARDI ?
Fotoğraf: Çocukluğunda Maria Branyas Morera (beyaz giysili - 1911)
''Morera'nın bağırsak mikrobiyomu da yaşıtlarından oldukça farklıydı. Özellikle, yaşlılıkta tipik olarak azalan aktinobakteri ve iltihap karşıtı özellikleriyle bilinen Bifidobacterium cinsi bakterilerin yüksek seviyede olması dikkati çekti'' diyen araştırmacılar, bu durumun Morera'nın genetik yatkınlığı ve günlük olarak tükettiği yoğurt gibi fermente gıdalardan kaynaklanabileceğini düşündüklerini ifade etti.
MOLEKÜLER SAAT ŞAŞIRTIYOR
Araştırmacılar, Morera'nın vücudundaki yaşlanmanın moleküler belirteçlerinin de şaşırtıcı sonuçlar verdiğini kaydederek, Telomerleri (kromozom uçlarındaki koruyucu yapılar) neredeyse tükenmiş olsa da, DNA'sındaki metilasyon ''saati''nin onun 100-110 yaş aralığında olduğunu gösterdiğini bildirdi.
SAĞLIKLI YAŞLANMANIN SIRLARI ÇÖZÜLÜYOR
Morera'nın olağanüstü uzun ömrü ve sağlıklı yaşlılığının, yaşlanma süreci ve hastalıklardan korunmayı anlamak için değerli bir fırsat sunduğunu anlatan araştırmacılar, bu çalışmanın bulgularının, insan ömrünü uzatmak ve sağlıklı yaşlanmayı desteklemek için yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine katkı sağlayabileceğine inandıklarını söyledi.
