En sinirli ikinci ülke olduk

Abone Ol

ABD merkezli, global düzeyde araştırmalar yapan Gallup anket şirketi tarafından yapılan bir çalışmada, dünyanın en sinirli ülkeleri arasında Türkiye'nin ikinci sırada yer aldığı belirtildi.

Çalışmada, ilk sırada yer alan Lübnan'ı sırasıyla Türkiye, Ermenistan, Irak, Afganistan, Ürdün, Mali ve Sierra Leona izledi. 

Lübnan’da halkın yüzde 49’u kendisini ‘sinirli’ olarak tanımlarken, bu oran Türkiye’de yüzde 48 oldu. Yani halkın neredeyse yarısının sinirli olduğu belirlendi.

Toplum olarak giderek geriliyoruz. Kimsenin kimseye tahammülü kalmadı. En küçük, tolore edilebilecek bir konuyu, büyütüyor, kavga, silahlı çatışma, yaralama, ölümle sonuçlanan olaylara kadar vardırıyoruz.

Şöyle bir etrafınıza bakın, herkesin suratı asık. İnsanlar, üzgün, mutsuz, bağırıp, çağırıyor. Gülmek, unutuldu. 

TÜİK de 2003 yılından beri her yıl Türkiye’deki bireylerin genel mutluluk algısını, temel yaşam alanlarındaki genel memnuniyetini ölçüyor ve birçok bilgi içeren Yaşam Memnuniyeti Araştırması yayımlıyor. Ancak burda da ortaya konulan tablo pek öyle memnun edici sonuçlar yansıtmıyor.

Sinirli toplum oluşumuzdaki en büyük etken, ekonomik kaygılar. Bir çok insan yaptığı işten, aldığı ücretten memnun değil. Emekliler, asgari ücretliler, açlık sınırının altında ücret alırken, çalışan kesimin çoğu da yoksulluk sınırının altında ücret alıyor. Tablo tamamen mutsuzluğu yansıtıyor.. 

Evine ekmek götüremeyen, gelecek kaygısı yaşayan insan mutlu olur mu?

Üniversite bitirip iş kaygısı yaşayan öğrenciler, çalıştığı halde yoksulluk sınırının altında maaş alan memur, işçiler, saldırıya uğrayan doktorlar, geleceğimizi yetiştiren ve aldığı ücret, yaşam koşulları nedeniyle eğitim yerine geçim derdiyle çebelleşen öğretmenler, öldürülen kadınlar, adaleti kendileri sağlamaya çalışan insanların olduğu, silahlanmanın arttığı, işsizlik, göç, güvensizlik, kaygının olduğu bir yerde mutluluk ve gülen insanlar olmaz.  

Mutsuzluğa doğru evrilen dönüşüme, meydan verilmemelidir. Modenleşme, ekonomik gelişme, refah seviyesinin artırılması, sağlık, eğitim, adalet gibi her alanda gelişme mutlu insanlarla sağlanır. 

Mutsuzluğun olduğu bir yerde hiç bir alanda gelişme olmaz.