Ancak Ergani de öyle bir yer var ki, Türkiye’nin birçok yerinden, birçok ülkeden bahar aylarında kafile, kafile gelip hacı olup giderler. Bazı kaynaklar öyle diyor. Bu yer unutulan, bakımsızlıkta yok olup giden Meryem Ana Kilisesi ve Bakire Manastırı’dır.
MANASTIRIN RESİMLERİNİ ÇEKMİŞTİ
1868-1926 tarihleri arasında yaşayan ve bir İngiliz Gizli Servisi Ajanı olan Gertrude Bell, 1899 yılından başlayarak 1911 yılına kadar, birçok kez gelerek Osmanlı İmparatorluğu’nda gezi ve araştırmalar yaptı.
Gertrude Bell’in yaptığı araştırma, gezilerde çektiği fotoğraflar ve yazılarına ait bilgilerin bir kısmı kendi adına oluşturulan arşivde açıklandı.
Bu Arşiv, Gertrude Bell’in yazılarını, mektuplarını ve çektiği fotoğrafları içermektedir.
Diyarbakır’a ve Ergani’ye de gelen Gertrude Bell’in fotoğraflarının arasında Ergani’deki Meryem Ana Kilisesi ve Bakire Manastırının fotoğrafı da var..
Kaynak: http://www.gerty.ncl.ac.uk/ sitesi..
Ergani’nin Toplum Yapısı Eski Ergani’nin toplum yapısına baktığımızda Müslüman ve Ermenilerin çoğunlukta olduğu görülüyor.
Eski Ergani Zülküf Dağı’nın (Makam Dağı’nın) eteğinde iken, Ermeniler ve Müslümanlar birlikte yaşamışlar.
Ermeni nüfusu Müslümanlar kadar olmasa da, yine de oldukça fazlaymış. Yukarı şehirde, yani Zülküf Dağı'nın eteğindeki Ergani'de Aşağı Mahalle ve Yukarı Mahalle diye iki mahalle varmış:
Ermenilerin azı Yukarı Mahalle’nin doğu tarafında, çoğu ise, Aşağı Mahalle’nin batı tarafında ve yer yerde diğer mahallelerde Müslümanlarla karışık oturuyorlarmış.
Ergani'deki Zukar Efendinin Bahçesi‘nin altında Karaçortan‘ın yanında ise sadece Ermeniler otururmuş.
Ermeni köyleri veya köylerde Ermeniler var mıydı? Sorusunun cevabını Yavuz Sultan Selim’in Kanunnamaleri’nde görüyoruz.
Yavuz Sultan Selim’in Kanunnâmeleri‘ndeki Ergani Sancağı bölümündeki Kanunnamede Ergani’de 14 adet Ermeni köyünün adı, isim isim verilmektedir.
Ergani Bakire Manastırı Avluda Bağlı Atlar (Gertrude Bell'in Ocak 1909'da Ergani İlçesinde çektiği fotoğraf. Bakire Manastırı. Avluda Bağlı Atlar
360 ODALI MANASTIR VE KİLİSE BAKIMSIZLIKTAN YOK OLDU
Meryem Ana Kilisesi, Zülküf Dağı’nın zirvesinin doğusunda Dicle İlçesine bakan büyük kayanın üzerinde yer alıyordu.
Zülküf Peygamber’in Makam’ı gibi Ergani’nin sembollerindendi. Zamanında Ergani’de bulunan büyük Bakire manastırının bir parçası olduğu ve rivayetlere göre 360 odasının bulunduğu söylenmektedir.
1960’lı yıllarda Türkiye’nin ve dünyanın birçok yerinden gelen Ermenilerin baharın başlangıcında şenlikler düzenledikleri bölgenin ve onlar için kutsal bir yer olduğu için Meryem Ana Kilisesi’ne gidip gece kilisede kaldıkları ve ibadet ettikleri söylenmektedir.
Tarihi ve mimari açıdan büyük önem taşıyan kilise bir manastır şeklinde tasarlanmıştır. Burada kilisenin haricinde yatakhane, su deposu, fırın, yemekhane ve ahırların bulunduğu kaynaklarda belirtmektedir.
Günümüzde Kilise ve Bakire Manastırı harap olmuş, fakat duvarları hala sağlam durmaktadır.