Seyyahların gözüyle Diyarbakır. Seyahatnamelere de konu olan Diyarbakır’ı 1881 yılında ziyaret eden Amandvon Schweiger-Lerchenfeld:

“Yerel ihtiyaçlar kentte bulunan küçük atölyeler tarafından karşılanmakta olup, şehirde çok canlı bir ticaret hayatı vardır.” (Akt. Pınar, 1998, s. 138). diyerek bakırcı atölyelerini işaret eder.

Batılı gezginler Diyarbakır’dan başlayarak Moskova’ya, onunda ötesinde Moğolistan’a kadar ipek, bakır, demir ve altın ürünlerin ihraç edildiğini söyler (Sarı, 1996).

 Evliya Çelebi: “Diyarbakır’da testicilikten kuyumculuğa, bakırcılıktan ipekçiliğe tüm sanatları iç içe görmek olasıdır.” der (Dağlı vd., 2001, s. 29). “ ve Demirciler çekicini, hallaçlar tokmağını, bilhassa kazancılar çekicini vurduğunda musiki üzere segâh makamında, hüseyni makamında vurup, nice ( 1442  Emine KIZILASLAN ERCİYES AKADEMİ ) makamlar yapıp kendileri de güzel sesle okurlar. Bu sesleri, nevaları işiten maarif ehli, şaşırıp kalır.” (Danışman, 1970, s. 129) demiştir.

Bakırcılar Kazancı Adını Almaktadır

1893-1894 arası Şer’iye sicilinde Diyarbakır da ticari hayatın canlılığı eskisi kadar olmasa da hâlâ devam ettiği belirtilir (Alakaş, 2012). Bakırcılar bazı kentlerde “kazancı” adını almaktadır. Diyarbakır’da kazancı, kalaycı ve bakırcılar gibi zanaat grupları bölgede ticaretin gelişmesini sağlamıştır. Bu dönemde faaliyet gösteren esnaf gruplarının çoğunluğu Müslüman esnaftır. Bunun dışında gayrimüslimlerin de esnaflık yaptığı görülmüştür (Yılmazçelik, 1995).

200 Bakırcı Ustası Vardı

Bakırcılıkta önce esnafın kazanına bakılır, eğer bakırcı, kazanı ince bir işçilikle yapmışsa, bakırcının yaptığı ürünü ona göre satın alınır. Kazan yapamayanın bakırcı olamayacağı inancı hâkimdir.1 Günümüzde Diyarbakır bakırcılığı eskiden olduğu kadar olmasa da Bakırcılar Çarşısı adında bir pasaja sahiptir. Çarşı; Ulu cami güneyinde, Melik Ahmet Caddesi’nde, Sur içerisinde, Dağ Kapı’da, bulunmaktadır. 20. yüzyılın başlarında 200’e yakın bakırcı ustasının bulunduğunu görüşülen ustalar söylemektedir. Çocukluğum döneminde Diyarbakır Merkez Yenişehir İlçesine bağlı şehitlik  veya Köşkler Mahallesinde bir bakır fabrikası vardı. Burada bakır plaka- kalıp şeklinde bakır levhalar üretilir kazancılar çarşısında ustalar tarafında şekillendirilerek çeşitli bakır kaplar üretilirdi.

Diyarbakır’da günümüzde 3 bakır ustası kalmıştır. 1. Hacı Nezir Yalçın: 80 yaşındadır. 7 yaşından beri bu işle uğraşmaktadır. Aslen Mardinli olup baba mesleğini sürdürmektedir. Mülk olarak kendi dükkânıdır. Bakırı istediği ölçüye göre ham olarak Kahramanmaraş ve Gaziantep fabrikalarından getirtip, isteğe göre bakır yapmaktadır. Yapılan görüşmede kendisinin emekli olduğunu bu işi vakit geçirmek için yaptığını söylemiştir. Çırak yetiştirmek isteyip kimsenin bu işi ciddiye almadığını, işin zorluğundan bu işe rağbet olmadığını belirtmiştir.

2. Fahrettin Mercan: 73 yaşındadır. Mesleği babadan öğrendiğini, babasının da Ermeni bir ustanın çırağı olduğunu söylemiştir. Mülk olarak dükkân kendisinindir. Bakırı yine Kahramanmaraş ve Gaziantep fabrikalarından isteğe göre almaktadır. 1981 ve 2006 yılları arasında Bakırcılar Odası Başkanlığı da yapmıştır. Bakır’ın başka bir ilden getirtilmesi, insanların geçim kaynağının yetersiz oluşu ve bakıra rağbetin azalmasıyla birlikte gelirlerinin yeterli düzeyde olmadığını söylemiştir.

3. Mustafa Tanrıkulu: Çarşıdaki en genç bakırcıdır. 40 yaşındadır. Mesleğinin dededen kalma olduğunu 3.kuşak olarak bu mesleği devam ettirdiğini söylemiştir. Bakır’ı yine Gaziantep ve Kahramanmaraş fabrikalarından aldıklarını belirtmiştir. Hem isteğe göre hem de fabrikasyon olarak bakır ürünleri satmaktadır.

 Bakırcılıkta Kullanılan  Araç ve  Gereçler 

Bakırcılıkta kullanılan aletler bakırı işlemek ve şekillendirmek için her bakır atölyesinde bulunan malzemelerle hemem hemen aynıdır. Bunlar: Örs, çekiç, tokmak, makas, eğedir. 1 Hacı Nezir’in verdiği bilgidir. (1443 ) Diyarbakır Bakırcılığı ve Diyarbakır Bakırcılar Çarşısı’ndaki Muhtelif Bakır Örnekleri :

1-Örs: Dövme işinin, üzerinde yapıldığı araçtır. Çeşitli örsler bulunur: Yuvarlak örs, yan örs, güğüm örsü, sava örsü, eşek ayağı gibi örsler vardır (Bezirci, 2001).

Diyarbakır’da bakırların şekillendirilmesinde uzun dikdörtgen formlu, oturağa doğru eğimli örsler yaygın kullanılmaktadır (Dursun, 2014) 

2- Çekiç: Bakır parçasını örs üzerinde darbeleyerek şekil vermeye yarayan alettir (Bezirci, 2001). Metal işlenirken değişik çekiçler kullanılmaktadır, bu çekiçlerden yükseltme çekicinin ön yüzü düz, arka yüzü yuvarlaktır. Düzeltme çekicinin ise ön yüzü düz ve kare kesitli, arka yüzü de düz fakat daire kesitli olup, iki fonksiyonlu çekiçlerdendir (Erginsoy, 1978).

3- Tokmak: Dövülen bakır parçalarını düzeltmek içindir. Bakır parçasına göre büyük ve küçük tokmaklar vardır. Dut, gürgen, şimşir gibi farklı sert ağaç malzemelerinden yapılmaktadırlar (Dursun, 2014) Meşe ağacından yapılmış tokmaklara da rastlanılır.

4. Makas: Bakır parçaları kesmeye yarayan alettir. Kesmeye yarayan kesme makası, kıvırmaya yarayan kıvrık makas ve göz göz delik açan diş makası vardır (Erginsoy, 1978).

5- Eğe: Yege de denilmektedir. Bakır üzerindeki çapakları düzleştirmeye yaramaktadır (OzanKaya, 2010) .

Devam Edecek