Görünmeyen engeller ve görmezden gelinen haklar

Bugün, dünya genelinde engelli bireylerin haklarına dikkati çekmek için kutlanan ''3 Aralık Dünya Engelliler Günü''.

Abone Ol


Ancak bu özel gün, her gün yaşanan mücadelelerin sadece bir kesiti. Peki, Türkiye ve dünya genelinde engelli bireylerin sayısı nedir? Onlara gereken önemi veriyor muyuz? Toplumun engellilere bakış açısı nasıl? Bu soruların cevaplarını ararken, engellilerin yaşadığı gerçeklikleri ve karşılaştıkları engelleri daha yakından incelemek gerekiyor.

SAYILARLA ENGELLİLİK

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15'i bir tür engel ile yaşıyor. Türkiye'de ise bu oran daha yüksek. Ancak, engelli bireylerin tam sayısını belirlemek oldukça zor. Çünkü birçok engellilik türü, özellikle de görünmeyen engeller, resmi kayıtlarda yer almıyor.

Engellilik, sadece fiziksel bir durum değil, aynı zamanda sosyal ve psikolojik bir süreç. Toplumun engelli bireylere yönelik tutumu, engellilerin yaşam kalitelerini doğrudan etkiliyor. Fiziksel engellerin yanı sıra, engellilerin eğitim, istihdam, ulaşım gibi alanlarda yaşadığı erişilebilirlik sorunları da önemli bir sorun.

TOPLUMUN ENGELLERE BAKIŞ AÇISI

Maalesef, toplumumuzda engelli bireylere yönelik önyargılar ve ayrımcılık hala devam ediyor. Engelli denilince akla gelenler genellikle fiziksel bağımlılık, yardım ihtiyacı ve üretken olamama gibi olumsuz imajlar. Bu durum, engellilerin sosyal hayata katılımını zorlaştırıyor ve psikolojik olarak olumsuz etkiliyor.

Engelli bireyler, öncelikle eşit vatandaş olarak görülmek ve toplumun her alanında yer almak istiyorlar. Eğitimde, iş hayatında ulaşımda ve sosyal hayatta engelsiz bir yaşam sürmek en büyük hayalleri. Bunun için de fiziksel engellerin ortadan kaldırılması, erişilebilirliğin sağlanması ve farkındalık çalışmalarının artırılması gerekiyor.

Türkiye'de engellilerin eğitimi, istihdamı ve sosyal hayatına yönelik çeşitli projeler yürütülüyor. Ancak, bu çalışmaların yeterli olduğu söylenemez. Engellilerin yaşadığı sorunlar hala çözülememiş durumda ve daha fazla çaba gösterilmesi gerekiyor.

Engellilerin iş hayatına katılımı, hem bireysel hem de toplumsal açıdan büyük önem taşıyor. Ancak, engellilerin istihdam oranları oldukça düşük. İşverenlerin engelli bireylere yönelik önyargıları, iş yerlerindeki fiziksel engeller ve uygun iş imkanlarının bulunmaması, istihdamın önündeki en büyük engellerden bazıları.

3 Aralık Dünya Engelliler Günü, engelli bireylerin haklarına dikkat çekmek için önemli bir fırsat. Ancak, bu farkındalığın sadece bir günle sınırlı kalmaması gerekiyor. Engellilerin yaşam kalitesini artırmak için toplumsal duyarlılığın artırılması, hükümetin daha etkili politikalar geliştirmesi ve iş dünyasının engelli istihdamına daha fazla önem vermesi gerekiyor. Unutmayalım ki, engellilik bir farklılık değil, insan olmanın bir parçasıdır.