Güneşe taş atan ve silah sıkan adamlar

Abone Ol

Köpekbalığı görünce ''hoşt, hoşt'' deyip taş atan adamdan sonra, güneşe taş atan, hatta silah sıkan vatandaşımız da oldu. 

Ne mutlu bize...

Uzaylı görünce de taşlarız. Nitekim yakın tarihte, bir kaç ilde yurdum insanı gördüğü uzaylı ya da uzay araçlarını da taşlamıştır. Başarılı taşlama sonucu da uzaylıları kovmuştur. Bravo!

Taşa çok önem veririz. Taş bizim için çok kıymetlidir, en önemli ve öncelikli silahımızdır. Gördüğümüz her garip durumda yapıştırırız taşı ve çözeriz sorunu. Sorgulama, incelemeyi sevmeyiz. Biz sadece taşlarız.

Son günlerde Türkiye'de  hortum ve seller de arttı. Bunlar da heran taşlanabilir.

Şanlıurfada geçtiğimiz günlerde vatandaşın biri, çok ısıtıyor diye güneşi taşladı. Adana Seyhan'da da bir vatandaş, Urfalı vatandaşın attığı taşın yeterli olmadığını düşündü herhalde, bu kez silaha sarıldı. Silahla güneşe ateş açtı.

Sıcaklığın tüm sorumlusu güneşmiş gibi ateş edip öldürmeyi ve insanlığı kurtarmayı düşündü sanırım. 

En küçük bir olayda hemen şiddete başvuran toplum olduk. Hiç bir şeye tahammül edemiyoruz.

Adana Seyhan Belediyesi'nin yaptığı, ''Güneşe ateş etmeyin ve kanallarda çimmeyin (yüzmeyin)''.. anonsu da ilginçti; Vizontele filmindeki sahneyi hatırlatır gibi.. 

Yurdum insanının bu yaptıkları ''Gülermisin ağlarmısın'' denecek cinsten. Dedim ya hiç bir şeyin nedenini sorgulamayız. 'Neden böyle oldu' diye düşünmeyiz. 

Yaşanan sıcaklıkların, sellerin, hortumların nedeni bizleriz. Suç biz insanların. Büyük bir açgözlülükle, sanki düşmanmış gibi büyük bir hınçla dünyayı yok etmek için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz.

Birleşmiş Millerler'in verileri dünyanın gidişatını açıkça anlatıyor.

Fosil yakıt kullanımı sanayi devriminden bu yana giderek artış gösterdi ve fosil yakıt insanlığın çevreye verdiği zararların başında geliyor. Fosil yakıtın kullanımı atmosfere salınan sera gazının artışına ve gezegenin giderek ısınmasına yolaçıyor.

Uzmanlar, fosil yakıtlara yapılan yatırımın devam etmesi durumunda 2030-2052 yıllarında küresel sıcaklığın 1,5-2 derece artacağı uyarısında bulunuyor. 

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) ortaya koyduğu verilere göre, yeryüzündeki toprakların yaklaşık 3'te 1'i bozulmuş ve bu da toprakların korunması konusunda yeterince önlem alınmadığını gösteriyor.

Yani kısaca insan hergeçen gün doğaya zarar vermeye, çevreyi kirletmeye devam ediyor. Bu da ekosistemin dengesini bozuyor ve küresel ısınmaya yol açıyor. Küresel ısınmayla birlikte de mevsimler değişiyor, selleri ve hortumları yaşıyoruz.

Yani güneşin suçu yok, suçlu bizleriz...