GÜNDEM

Güneştekin’in  “İsimlerin Şehri İstanbul” eseri görücüye çıkıyor 

Loading...

Abone Ol

Özgür Ayaydın

Mitoloji ve sözlü kültürden beslenerek ürettiği çalışmalarla tanınan, yurt içi ve yurtdışında 100’den fazla sergiye imza atan Sanatçı Ahmet Güneştekin, 2 yıllık bir çalışma ile hazırladığı, “İsimlerin şehri İstanbul” eserini görücüye çıkarıyor. 8000 yılı aşkın geçmişiyle farklı kültür ve uygarlıkların tanıklığını yapan İstanbul için hazırlanan enstalasyon Karaköy’de yer alan Galataport İstanbul ev sahipliği yapacak. 

Daha önce açtığı hafıza odaklı sergiler ve diğer çalışmaları ile ulusal ve uluslararası camiada büyük ses getiren sanatçı Ahmet Güneştekin, 2 yıl süren çalışmasını sosyal medya hesabından duyurdu. Güneştekin paylaşımında, İstanbul’un 8000 yıllık tarihinden ilham alarak yapmış olduğum yeni eserinin yıllar süren bir emeğin sonucu olduğunu belirterek, şöyle dedi:

“Dünyanın başkenti İstanbul’u sizler için yazdım. Bu eser için bir de film hazırladım. Filmin seslendirmesini muhteşem ve eşsiz anlatımıyla Mehmet Aslantuğ ve tarih danışmanlığını da araştırmacı Hasan Mert Kaya yaptı. İstanbul ve gelecek için bir kültür belgesi olarak kalacak olan eseri ve 2.500 M2 alana yapılan enstalasyonu büyük emeklerle anlatan filmin keyfini İstanbul’un eşsiz güzellikleriyle keşfedip tadını çıkarın... Eseri Galataport meydanında ziyaret edebilirsiniz.”

Güneştekin’in yeni eseri ile ilgili hazırlanan açıklamada,  İsimlerin Şehri İstanbul adlı enstalasyonunun, şehrin farklı kültür ve dillerle örülen geçmişini ve bilinmeyen pek çok yönünü limanın yerli ve yabancı misafirleriyle buluşturacağı belirtildi. Sanatçının 2500 m2’lik bir alan için çalıştığı enstalasyon, şehrin tarih boyunca sahip olduğu adları ve kültürel katmanları ortaya çıkarırken, zeminde dört imparatorluk dönemine ait sikke buluntularından işler yer aldığı belirtildi. Açıklamada, devam ile şöyle denildi:

“İstanbul her zaman İstanbul değildi. Byzantion’du, Constantinopolis’ti, İkinci Roma’ydı. Orta Bizans döneminde sadece Polis, Osmanlı döneminde Kostantiniyye, İslambol, Dersaadet ve daha birçok şeydi; ama hiçbir zaman sadece İstanbul değildi. 20. yüzyılın ilk yarısında İstanbul adı dışındakiler neredeyse tümüyle silindi. Her biriyle bir başka göndermeler takımının gündeme geldiği bu anlamlar dünyası bir zamanlar çok üyesi olan bir kozmopolit yerleşmeler ailesinin en büyük kentini anlatıyordu. Bu kozmopolitizm aşındıktan sonra başka bir kent doğmuştu ama aayısız değişkene göre çeşitlenen bireyselliklerin, tercihlerin ve dışavurumların kenti olurken adını da tekilleştirmişti. O, bugün Türkiye’de ve dışarıda hemen herkes için artık yalnızca İstanbul. Güneştekin şehrin unutulmaya bırakılan eski adlarını İsimlerin Şehri İstanbul yerleştirmesiyle hafızanın alanına yeniden taşıyor.”