Çevremizde değil ülke genelinde normal mevsimi maalesef yaşamıyoruz. Bunu söylemek gerçekten güç.
Elhamdüllah çok şükür Müslümanız değil mi? Öyleyiz. Ama gerçekte Müslümanlığın vasıfların üzerimizde taşıyor muyuz?
Örneğin dinimizin gereği olan vicdan, merhamet ve Allah korkusunu üzerimizde taşıyor muyuz? Dağları, taşları ormanları yok ederek yaban hayatını bertaraf etmiyor muyuz? Milyarlarca doları almak için bunu yapıyoruz. Vicdanımız olsa Allah korkusu içimizde olsa ormanları yakıp kül eder miyiz? Binlerce hayvanın telef olmasına göz yumar mıyız? Yerlerinden, yurtlarından eder miyiz?
Hiçbir öksüz çocuğun elini tutup ihtiyaçlarını karşılamış mıyız? Onu sevindirmiş miyiz? Bir yoksulun karnını doyuruyor muyuz? Hiçbirini yapmıyoruz. Bunla Müslümanlığın gereği değil mi?
Allah korkusu olmayınca ne yağmur yağar ne de kar.
Bakınız, bir tarihte bir evliya Orta Anadolu’nun bir ilçesine gidiyor. O zaman da insanlar yağmur duasına çıkıyor ama yağmur yağmıyor. Evliyayı görünce evliyanın yüzü suyu hürmetine o yalvarsın yağmur yağsın. Evliyanın yanına gidiyorlar ve dileklerini iletiyorlar. Evliya da onları dinliyor ve hiçbir şey demeden “herhangi bir mahalleye götürün beni” diyor. Oradakiler düşüyor önüne, evliya dolaşıyor dolaşıyor ve bir virane evin önünde duruyor. Evliya kapıyı çalıyor ve içeriden üstleri yamalı elbiselerle bir kadın ve iki küçük kız çıkıyor. Evliya çocuklara soruyor; “yağmur yağmasını ister misiniz?” Kızlardan biri; “Yağmur yağdığında evimizin çatısı kiremitlerimiz olmadığı için damlıyor. O yüzden yağmur yağmasını istemem” diyor. Diğer küçük çocuk da “ben de yağmur yağmasını istemem. Ayakkabım delik olduğu için ayağım su içinde kalıyor ve üşüyorum” diyor. Evliya çevredekilere dönüp; “hemen bu eve kiremit getirin ve çocuğa ayakkabı alın” diyor. Kimsesizlerin evinin çatısını yapıyorlar, çocuğa ayakkabı alıyorlar ve yağmur yağmaya başlıyor.
Bu kıssadan hissede de Allah-u Teala kimsesizlerin kimsesi olduğunu, işittiğini, gördüğünü, onların yüzü suyu hürmetine rahmetini veriyor. Bizlerin de bundan bir pay çıkararak de bu şekilde davranması çok önemlidir.
Görüşmek dileğiyle…
Hoşça kalın…
