HDP eski Iğdır Milletvekili Dr. Habip Eksik, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin DEM Partili vekiller ile el sıkışmasına sahip çıkarak, “Kim bu adımı küçümser ve karşı çıkarsa ne Kürt dostudur, nede Türk halkına karşı samimi düşünceler içindedir” dedi.
Türkiye’de, siyaset MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, mecliste DEM Partinin Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan le DEM Partili vekiller ile tokalaşması ve bugünkü grup toplantısında bu tokalaşmaya sahip çıkmasını konuşuyor.
HDP Iğdır eski Milletvekili Dr.Habip Eksik ise, konu ile ilgili sosyal medya hesabında çarpıcı paylaşımlarda bulundu. Bahçe’nin adımını olumlu karşılayan ve bunu bir fırsat olarak değerlendiren HDP eski Milletvekili Eksik’in paylaşımları şöyle:
“BU ADIMI KÜÇÜMSEYENLER KÜRT DOSTU DEĞİLDİR”
“Barış için, sayın Cumhurbaşkanın meclis açılışındaki iç barışı vurgulayan konuşmasından sonra sayın Bahçeli’nin Dem parti sıralarına gidip elini uzatması ve bu günkü grup konuşmasında da bunun bir irade anlamına geldiğini vurgulaması toplumsal barış için çok önemli bir adımdır. Herkes barış konusunda sorumlulukla hareket etmeli. Ben bacağında hala bir sürü platin taşıyan ve ölümden dönen biri olarak söylemek isterim; Kim bu adımı küçümser ve karşı bir söylem geliştirirse ne Kürt dostudur ne de Türk halkına yönelik bir samimi düşünce içerisindedir.
“UZATILAN BU ELE BAGAJSIZ YAKLAŞIM GÖSTERİLMELİ”
Herkes bu uzatılan elin bir toplumsal barışa dönüşmesi için samimi ve bagajsız bir şekilde yaklaşım göstermeli. Unutmamak gerekir ki ülkede toplumsal barış herkese kazandıracaktır. Savaş, kavga, ölüm herkese kaybettirecektir.O nedenle barış için mücadele 85 milyonun görevi olmalı. Unutmamak gerekir ki Kürt sorunun çözümü konusunda mevcut muhataplar birer fırsattır. Sayın Cumhurbaşkanın konuşması sayın Bahçeli’nin o konuşmayı sahiplenme hamlesi kadar İmralı cezaevindeki tecridin sonlanması ve ardından bir irade çıkması da bir o kadar önemli olacaktır.
“SIKILI YUMRUKLAR İLE BARIŞ MÜZAKERESİ YAPILMAZ”
Bizlere düşen sorumluluk muhatapların ortaya koydukları iradeye sahip çıkmak ve bunu cesaretlendirerek buradan toplumsal barışın oluşmasına katkı sunmaktır. Aksi duruş halklarımıza ve coğrafyamıza karşı ihanettir. Bize düşen İğne ucu kadar küçük olsa bile bu ümidi büyütmektir. Herkes bilmeli ki barışı sağlamak zordur. Cebinde taşlarla yada sıkılı yumruklarla barış müzakereleri yapılamaz. O nedenle herkes sağduyulu, olumlu yaklaşımlar sergilemeli. İradeyi güçlendirecek söylemler geliştirilmeli. Kötü söylem ve düşüncelerin oluşmasına asla izin verilmemelidir.
“MASAYA OTURMADAN ŞARTLA ŞURTLA BAŞLAMAK OLMAZ”
Daha masaya oturmadan şartla şurtla başlamak doğru değildir. Zaten Barış sağlanınca her sorun doğal olarak çözülecektir. Cezaevlerindeki siyasi tutsaklar da çıkacaktır. Ekonomik kriz de çözülecek çünkü savaşa harcanacak para ekonomi için can simidi olacak. Dil sorunu da çözülecek. Ya da birilerinin beka sorunu olarak adlandırdığı ve büyük bir demokrasi engeline dönüşen sorun da doğalında çözülecektir. Çünkü oluşacak EŞME RUHU beka diye adlandırılan sorunun da en iyi çözümüdür. Tek yürek olmuş bir ülkenin ve halkların elbette bir beka sorunu olamaz.
“TARTIŞARAK SORUNLARI ÇÖZEBİLİRİZ”
İç barışını sağlamış bir ülke demokrasi sorununu da çözecektir. Demokrasi sorunu çözülen bir ülkenin elbette bilimde, sanatta, ekonomide de sorunları çözülecektir. Dünyanın gelişmiş, zengin, huzur içinde olan bir ülkesine dönüşmek zor değildir. Yeter ki sorunları tartışarak çözelim. Evet tartışarak sorunları çözebiliriz. Acıları yarıştırmak, güç göstericiliği yapmak, geçmişe takılıp kalmak, gündelik siyasetin kazancı için adım atanları yıpratmak hiç kimseye bir fayda sağlamaz.O nedenle uzatılan bu eli tutup toplumsal barışa dönüştürmeliyiz. Barış için.”