Ayşegül Yaşar

Uluslararası Çalışma Örgütü, işgücü göçünün önlenmesi amacıyla Türkiye'nin depremden etkilenmiş bölgelerindeki sektörlerin  işçiler için cazip hale getirilmesi gerektiğini belirtti.

Yaklaşık 7 ay önce Türkiye'de on binlerce insanın ölümüne yol açan yıkıcı depremlerle ilgili olarak Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından rapor hazırlandı. 

Deprem bölgesi için Aktif İşgücü Piyasası Politikalarının oluşturulması çağrısında bulunan Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) raporda, bu programların vasıfsız bireylerin istihdamına ve bölgenin özel ihtiyaçlarına göre uyarlanmış iş başında eğitim olanaklarına odaklanması gerektiği kaydedildi.

Temel kamu hizmetlerinin yeniden düzenlenmesi ve konut sıkıntısının da acilen ele alınması gereken konular arasında yer aldığına değinilen raporda, ''Şubat 2023'te Türkiye'nin güneydoğusu ve Suriye'nin kuzeybatısında meydana gelen depremlerde 55.000'den fazla insan hayatını kaybetmişti'' denildi.

''DÜŞÜK VASIFLI İŞGÜCÜNE YÖNELİK TALEP ARTIYOR''

Raporda, yapılan çalışmalarla yerel işgücü için gelir fırsatları yaratmaya yönelik verimli bir yeniden inşa programı planlamanın yollarının araştırıldığı ve ayrıca, en hızlı büyüyecek meslekler ve bu mesleklerle ilgili olarak ihtiyaç duyulacak becerilerin de belirlendiği kaydedildi.

Türkiye'de depremin vurduğu bölge, tarım ve orman ürünleri ihracatından kaynaklanan gelirler de dahil olmak üzere ülkenin Gayri Safi Yurtiçi Hasılasının (GSYİH) yaklaşık yüzde 10'unu oluşturduğuna da yer verilen raporda, şu ifadelere yer verildi:

''Depremlerin yol açtığı yıkım, inşaat sektöründe enkaz kaldırma ve yeniden inşa talebinin artmasına neden oldu. Ancak bölgede, göç sebebiyle daha da şiddetlenen ciddi bir işgücü sıkıntısı yaşanıyor ve vasıfsız ve düşük vasıflı işgücüne yönelik talep giderek artıyor.

Bölgenin toparlanma sürecine katkıda bulunacak başta tarım ve inşaat gibi sektörler işçiler için cazip hale getirilmelidir. İşçilerin bölgede kalmaya devam etmesi sağlanmalıdır. İşgücünün güvenliğinin ve refahının sağlanması ve kadınlara, engeli olan bireylere ve kayıt dışı sektörde çalışan çok sayıda Suriyeli mülteciye özel önem atfedilmesi gerekir. Ayrıca, işgücü arzı teşvikleri, nakit destekleri ve ücret sübvansiyonları da uygulanmalıdır.''
 

Editör: NAZMİ KAHRAMAN