Bereketli hilal olarak adlandırılan Mezopotamya'yı oluşturan kadim Dicle ve Fırat nehirlerinin nereden başlayıp nerede bittiğini biliyormusunuz?
Onlarca medeniyetin yaşam kaynağı olan ve bazı kaynaklarda medeniyetlerin beşiği olarak adlandırılan Mezopotamya'nın sınırlarını belirleyen Dicle ve Fırat Ortadoğu'nun en büyük iki nehridir. Efsanelere, filmlere konu olan ve adlarını Yunancadan alan kadim nehirler ve Mezopotamya'nın hikayelerini sizler için derledik.
DİCLE NEHRİ
Dicle Nehri'nin nereden doğduğu yıllardır araştırma konusu oldu. Döküldüğü yer bilinen, ancak çıkış yeri konusunda çeşitli fikirler öne sürülen Dicle Nehri'nin ana kaynakları arasında Doğu Anadolu Bölgesi dağlarından dipten sızma yoluyla ve Elazığ Sivrice'deki tektonik göl olan Hazar Gölü her alıyor.
Toplam uzunluğu 1900 kilometre olan ve 523 kilometresi Türkiye topraklarında kalan Dicle Nehri, Irak, İran ve Suriye'den geçiyor.
Başlangıç kısmından Eğil’in yaklaşık 10 kilomeetre doğusunda Dibni (Döğer) çayı ile (diğer adı Bırkleyn suyu) birleştiği noktaya kadar genellikle dar ve derin vadilerden geçer ve bu yörede daha çok Maden suyu adıyla anılır.
Diyarbakır, Elazığ, Mardin, Batman'dan geçen 40 kilometre kadar Türkiye – Suriye sınırında ilerleyen Dicle, Türkiye – Irak – Suriye sınır üçgeninin yer aldığı noktadan Irak'a doğru geçiş yapar. Irak'ta Musul ile Bağdat’tan geçer ve Basra körfezine ulaşmadan önce Kurna civarında Fırat’la birleşerek Şattülarap’ı meydana getirir. İşte adları Yunancadan gelen Dicle, Fırat ve Mezopotamya'nın isimlerinin kökeni.
DİCLE NEHRİNİN ADININ KÖKENİ
Nehrin Sümerce ismi İdigna veya İdigina 'dır, akan su anlamındadır. Sonradan bu isim Elamcaya ti-gi-ra ve bundan sonra eski Farsçaya Tigra ve antik Yunancada Tigris olarak geçmiştir. Sümerceden Akatça'ya İdiklat olarak geçmiştir. Bu isim de İbranicede Hiddekel, Süryanicede Diklat, Arapçada Dijla olmuştur. Modern Türkçe ve Farsçada Dicle, Kürtçede dicle ve dîjle'dir.
Dünyada Diclenin bilinen adı Tigris'tir. Dünya dillerinede Yunancadan geçmiştir. Yunancada kelimelerin sonuna gelen –is eki gelir ve "Tigris"ten çıkarılınca geriye kök kelime Tigr kalıyor.
FIRAT NEHRİ
Güneybatı Asya'nın en uzun ırmağı olan Fırat, başlangıç noktaları Ağrı Diyadin'den kaynağını alan Murat Nehri ve Erzurum Dumludağ'dan kaynağını alan Karasu Nehri'dir. Bu nehirler Elazığ sınırlarında birleşerek Fırat Nehri'ni oluşturur.
Fırat Nehri sırası ile; Erzincan, Sivas, Tunceli, Elazığ, Malatya, Diyarbakır, Adıyaman, Gaziantep, Şanlıurfa il sınırını belirledikten sonra Suriye, daha sonra Irak topraklarına girer. Irak'ta denize uzak olmayan bir noktada Dicle Nehri ile birleşerek Şatt'ül-Arab'ı oluşturur ve Basra Körfezi'ne dökülür. Nehrin en önemli kolları Murat Nehri, Karasu Nehri, Tohma Çayı, Peri Çayı, Kâhta Çayı, Çaltı ve Munzur Suyu'dur.
Toplam uzunluğu 2 bin 800 kilometredir ve Türkiye sınırları içinde kalan kısmı ise bin 263 kilometredir.
FIRAT'IN ADI NEREDEN GELİYOR
Fırat Nehri'nin adı batı dillerinde, Euphrates olarak geçer. Euphrates adı Yunanca'dan gelen bir sözcüktür. İsmin asıl kaynağı konusunda çeşitli görüşler bulunmaktadır:
Eski Farsça'daki Ufratu ve Akad dilindeki Purattudur. Eski Farsça'daki sözcüğün Avesta'da geçen huperethuua (geçmesi kolay) olduğu tahmin edilmektedir.
Arapça tasasızlık, rahatlık anlamına gelen "ferahat" kelimesinden gelmektedir.
Fırat; Akadcada Pu-rat-tu, Sümercede Buranun olarak geçmektedir.
Kelimenin Hint-Avrupa kökenli olmadığı, Akadca ve Sümerceden kaynaklandığı, Eski Farsça ve Farsça aracılığıyla diğer dillere geçtiği görüşü ağırlık kazanmaktadır.
Eski Asur dillerinde de fonetik olarak Fırat sözcüğüne yakın olan pratru kelimesi de 'ilk gelene ait' olan anlamında kullanılmıştır.
MEZOPOTAMYA
Dicle ve Fırat'ın sınırlarını belirlediği ve bereketli hilal olarak da adlandırılan Mezopotamya bazı kaynaklarda medeniyetlerin beşiği olarak adlandırılır. Verimli toprakları ve uygun iklim şartları nedeniyle çok eski zamanlardan beri yerleşmeye sahne olmuş ve birçok istilaya uğramıştır. Bilinen ilk okur-yazar toplulukların yaşadığı bölgede olarak bilinen Mezopotamya Sümer, Babil, Asur, Akad ve Elam gibi en eski ve büyük medeniyetlerin doğduğu ve geliştiği yerdir.
MEZOPOTAMYA ADININ KÖKENİ
Mezopotamya (Antik Yunanca: Μεσοποταμία Mesopotamia: iki ırmak arasındaki bölge olarak adlandırılır. Süryanicede (ܒܹܝܬܼ ܢܲܗܪ̈ܝܼܢ Beyt Nahrin) nehirler ülkesi) olarak tanımlanan Mezopotamya, Orta Doğu'da, Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan bölgeye denir.
Mezopotamya günümüzde Irak, kuzeydoğu Suriye, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve güneybatı İran topraklarından oluşmaktadır. Büyük bölümü bugünkü Irak'ın sınırları içinde kalan bölge, tarihte birçok medeniyetin beşiği olmuştur. Mezopotamya'da bol miktarda petrol bulunmaktadır.
Dunya tarihine Yunancadan geçen Mezopotamya'nın belirli bir siyasi mevcudiyeti sınırları belirli bir idari bölge olmamıştır. Yunan tarihçiler de bu nedenle bölgeyi basit anlamda anmak için bu ismi kullandıkları düşünülüyor.
Haber / Eyüp Kaçar