Diyarbakır Dicle Üniversitesi Öğretim Görevlilerinden Prof. Kenan Yusuf Haspolat, Eğil ile ilgili araştırmasında, Eğil Baraj havzasının Hz. Nuh'un geçtiği güzergâh olduğunu belirtti.
Eğil baraj havzasından yaklaşık 200 metre yukarıdaki mağaraların Nuh Tufanı'nı sonrasında erozyonla oluştuğu kaydedilen araştırmada, şu ifadelere yer veriliyor:
''NUH'UN GEMİSİ EĞİL'DEN GEÇMİŞ''
''Eğil ilçesindeki baraj havzası Hz. Nuh'un geçtiği güzergâhtadır. Nuh'un gemisi de muhtemelen su akıntısı nedeniyle geriye doğru sürüklenerek Dicle Nehri'nin çıkış kaynağına doğru gelir. Bu bölge de Ergani-Dicle-Lice arasındaki bölgedir. Bu da Nuh'un gemisinin Eğil'den geçtiğini gösteriyor. Cudi Dağıyla ilgili mekân söylemleri arasında Amid (Diyarbakır), Şanlıurfa, Cizre, Musul Suudi Arabistan bulunuyor.''
DİYARBAKIR'DA NUH TUFANI'NIN İZLERİ
Araştırmada, çeşitli kaynaklarda Cudi Dağı'nın Musul, El-Cezire, Âmid, Şam'da olduğunun anlatıldığı belirtilerek, Nuh Tufanı'nın Diyarbakır'daki izleriyle ilgili şu bilgilere yer veriliyor:
''Ebu Hayyan, Cezire'de veya Âmid'de denilmesi Musul'a yakınlığı dolayısıyladır. Çok eski arap şairlerden İbn Kaysel Rukiyyet ile Ümmeye b. Ebü`s-Salt`ın şiirlerinde geçen Cebeli Cudi'nin artık Arabistan`da değil, el-Cezire`de bulunan dağ olduğu anlaşılmalıdır. Ebu Hayyan, Cudi`nin Cezire`de veya Amid`de bulunduğu yönündeki rivayetleri Musul`a yakınlığına bağlar. Çok eski arap şairlerden Tefsirciler Cudi Dağı'nın Cezire'de olduğunu ifade eder.
Cezire Kuzey Mezopotamya'dır. Amid'in (Diyarbakır) de dahil olduğu bu bölge Mezopotamya'nın kuzeyini yansıtır.''
''ROMA TARİHİ VE İNCİL'E GÖRE NUH'UN GEMİSİ DİYARBAKIR'DA''
Araştırmada, Nuh'un Gemisi'nin olduğu yerin Amid (Diyarbakır)olarak belirtildiğine değinilerek, şöyle devam ediliyor:
''Nuh'un gemisinin Diyarbakır'da olduğu Roma tarihi ve İncil'de de belirtilmektedir. İncilin Süryani versiyonu Pchitta 'Gemi Cardo Dağı'nın tepesinde durdu der. Grek ve Latin kaynakları geminin durduğu yerin Gordyne dağları olduğunu vurgular.
Strabo'ya göre, Gordyne dağları Diyarbakır-Muş arası dağlardır. Strabon, Gordyne dağları dahil yerleşmeleri Sareisa, Satalca ve Pinaca şeklinde saymaktadır.
Hellenistik dönemde Gordyne'nin üst Dicle bölgesi olduğunu vurgulayan Hadrien Bru'nun belirttiği bu bölgeler, Ergani ile Dicle ilçesi arasıdır.
Pliny'nin de Naturalis Historia (Natural History) adlı kitabında ve Natural History VI.xviii.46. bölümünde geminin Dicle Nehrinin Gordyne dağlarından geçtiğini belirtmiştir.
Diyarbakır Gordyne dağlarının bulunduğu yerdedir. Bu durumda Grek ve Latin kaynaklara göre, Nuh'un gemisinin durduğu yer Kulp-Lice-Ergani üçgenindeki dağlardır.
Elmalı tefsirinde geminin durduğu yer olarak da Amid denmesi, ikinci bir seçenek olarak Cezire (Kuzey Mezopotamya) denmesi de bu olayla paralellik arz eder. Sonuç olarak baktığımızda Cudi'nin Amid'de olduğu ağır basıyor.''
AKAD TABLETLERİNDE ANLATILAN TUFAN
Araştırmada, Amerikan ve İngiliz arkeologlardan kurulu, başlarında Sir Charles Leonard Woolley'in bulunduğu bir ekibin Nuh Tufanı ile ilgili yaptığı çalışmalar da yer alıyor.
Ekibin, 1923 yılından başlayarak, 6 yıl süreyle kazı çalışmaları yaptığı ve Sümer topraklarında tufanın izini bulduğu belirtiliyor.
Gılgamış destanında da tufanın anlatıldığı ve arkeoloji ile mitolojinin aynı noktada buluştuğu kaydedilerek, ''Tufanı anlatan XI. Akad kil tabletinde; 'Tufan başlıyor, altı gün yedi gece sürüyor. Yedinci gün gemiden çıkarak Tanrılara kurban sunuyor' deniliyor. Tufanın başlangıcı Sümer'de, gemi ise Dicle İlçesi-Lice İlçesi arasındadır.
Hz. Nuh'un kabri Cizre'de gemi Diyarbakır'dadır.''