Ancak tüm bu ekonomik hedefler, sokaktaki vatandaş için ne anlam ifade ediyor? Özellikle asgari ücretli, emekli ya da gıdaya erişmekte zorlanan bir kesim için bu hedefler, satır aralarına gizlenen hayali rakamlar mı, yoksa gerçek bir umut ışığı mı?
OVP’de yer alan büyüme oranları ya da ticaret hacmi artışı, tabloya bakıldığında kulağa hoş geliyor. Fakat vatandaşın cebine giren paraya yansıyan bir şey var mı?
Sokaktaki insanın derdi basit: "Bu plan bana ne kazandırıyor?"
İster enflasyon hedefi, ister ticaret açığı… Eğer cebimdeki para değişmiyorsa, bunlar sadece kâğıt üzerinde güzel görünen istatistiklerden ibaret.
Halk artık kısa vadede somut sonuçlar görmek istiyor. Uzun vadeli enflasyon hedefleri ya da büyüme projeksiyonları, ekonomistlerin tartışacağı veriler olabilir, fakat bir emekli ya da asgari ücretle geçinmeye çalışan vatandaş için bugünden yarına bir değişiklik yaratmıyorsa, OVP'nin etkisi sınırlı kalacaktır.
Hedefler gerçekçi olabilir, ama sokaktaki insanın şu sorusunu yanıtlamak zorunda: "Peki, benim hayatımda ne değişecek?"
Toplumun büyük bir kısmı ekonomik sıkıntılarla boğuşurken, bu açıklamaların geniş bir yankı bulması zor. Asgari ücretle geçinmeye çalışan biri için bu hedefler somut sonuçlar yaratmadıkça, program bir “kağıt parçası” olmaktan öteye geçemeyebilir.