Son dönemde sosyal medya hesapları aracılığıyla lüks ve gösterişli yaşamlarını paylaşan Dilan Polat ve eşi Engin Polat hakkında, Türkiye gündeminde kara para aklama ve vergi kaçırma iddiaları konuşuluyor.

Yurt dışına çıkışları yasaklanan ve tüm mal varlıklarına el konulan Polat çifti, bugün yeni bir açıklama yaptı.

Polat çifti, sosyal medya hesaplarından yaptıkları ortak açıklamada, beşeri hatalarını kabul ettiklerini ve yargı sürecine saygılı olduklarını ifade etti.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Zamanın bu vaktinde tüm vatandaşlarımız gibi bizler de hayatımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Bizlerde de her kulda olabileceği gibi beşeri hatalar mevcuttur. Ticaretimizi sürdürürken toplum önünde çeşitli insani ve dünyevi nedenlerden kaynaklı bir takım etik ve edebe ilişkin aşırılıklarımız, şımarıklıklarımız, gösterişlerimiz olmuştur. Bunlardan dolayı öncelikle Allah huzurunda mahcubiyetimiz, sizler karşısında da düşüncesizliklerimiz ve nezaketsizliklerimiz olmuştur. Zaman zaman çeşitli insani zaaflar nedeniyle haddimizi aştığımızı bu süreçte daha iyi idrak ettik. Her şerrin içinde bir hayır vardır diye söylenegelen ve asla değişmeyen, yazılı olmayan bir kural vardır. Ticaretimizin durdurulduğu, itibarımızın yok edilmeye çalışıldığı, doğruyla yanlışın iç içe gösterildiği, izan, akıl ve vicdanın aleyhimizde kaybolduğu, vurun abaliya mantığıyla hareket edilen bu zor zamanlarda, "zorlukla beraber kolaylık vardır" ilkesi uyarınca, tabir caizse kendi kabuğumuza çekilip, bir durup,tefekkür edip, kendimize gelip, meydana gelen olaylarla alakalı muhasebe imkanı bulduk. Bu özeleştiri sonrası kamuoyu önünde milletimizden özür dilemenin Allah karşısında da yeni bir yönelim içinde gösterişten ve aşırılılıktan uzak olmamız gerektiğinin bilinci içerisindeyiz. Yaşamakta olduğumuz zor zamanlarımızla ilgili olarak, gerçeklerin ortaya çıkması açısından bazı açıklamalarda bulunmak gerekmektedir. Hakkımızda yürütülen bir savcılık soruşturması mevcuttur. Söz konusu soruşturma gizli olarak yürütülmektedir. Bu soruşturma ile ilgili hazırlanmış bir MASAK ön raporu mevcuttur. Ayrıca savcılığın söz konusu olaylarla alakalı delil toplama ve araştırması devam etmektedir. MASAK raporuna göre hakkımızda vergi sorumluluğu dışında başkaca herhangi bir (kara para, yasadışı vb.) suçlama, tespit ve delil yoktur. Savcılık ve vergi idaresine tüm bilgi ve belgeler teslim edilmiş, bahçemizin kazılması dahil her türlü işlem yapılmış ve yapılmaya devam edilmektedir. Hukukçularımızın değerlendirmesi ve mahkemelerimizin itibar ettiği bilirkişilerin bilimsel mütalaaları, ortada vergi sorumluluğu dışında örgüt suçu, kara para, gibi bir suçlamanın olamayacağı yönündedir. Bugüne kadar ülkemizde buna benzer olaylarda yaşanmış tüm soruşturmalara göz atıldığında, yargılama sonrası sonuç dağın fare doğurması gibidir. Onun için soruşturma makamlarından yargılama sonucunun öngörülerek davranmalarını en üst kimlik olan vatandaş kimliğiyle beklemekteyiz. Şu an tüm banka hesaplarımıza, ticarimizin işlediği platform ve yöntemlere tedbir konulmuştur. Bu süreç bir süre daha devam ettiğinde istihdam olarak, devletimizin vergi geliri olarak uğrayacağı zarar, soruşturmadan elde edilecek menfaatten, kat ve kat fazla olacaktır. Bu durum uygulamada da hep böyle olmaktadır. Yargı makamlarımızın eli altındaki istatistiklere bakmasını, başlangıçla sonuç arasındaki farkı değerlendirmelerini arz etmekteyiz. Ticaret serbestisi Anayasal bir haktır. Kişinin ticaretini yaptığı yöntem suç olmadıkça, istediği ticareti yapması serbesttir. Soruşturmalar ceza usul ve esas kurallarına göre yapılmaktadır. Bizler suçlanırken, hukuki haklarımız da vardır ve lehimize olan durumlar da dikkate alınmalıdır. Yaşanılmakta olan bu süreçte herkes bir beklenti içerisinde, biz de bekleyenlerdeniz.

Editör: ÖZGÜR AYAYDIN