‘’ Silivri’yi kapatalım ’’

Uzun yıllar siyasi parti ve liderleri muhabir olarak izledim. Bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu Çağlayan Adliyesi’nde savcılığa ifade vermesini takip etmek için hazır bulundum.

Abone Ol

Bir bakıma eski günlerimi yad ettim. Birçok genç muhabir arkadaşımın heyecanı ve siyasilerden birkaç cümle alabilmek için mikrofon uzatmalarını gördüğümde duygulanmadan edemedim, ta ki biber gazı yediğim ana kadar. 

Çağlayan Adliyesi’nin önü mahşeri bir kalabalığa ev sahipliği yapmasının yanı sıra, çok sayıda güvenlik kuvvetinin de yer alması dikkatten kaçmadı. Yaklaşık 2 saate yakın bir süre savcılığa iki ayrı soruşturma hakkında ifade veren İmamoğlu, topluluğa hitap etmek için otobüsün üstüne çıktığında ortam sloganlarla inledi adeta. 

Konuşmasına, bugünkü soruşturmanın hukuktan yoksun olduğunu dile getiren İmamoğlu, bu adımın demokrasi adına utanç verici olduğunu, insanların fikirlerini özgürce ifade etmesinin en temel hak olduğunu söyledi. 16 milyon insanın temsilcisi olan birinin bugün burada ifade vermemesi gerektiğini vurgulayan İmamoğlu, bunun yargının siyasallaşması anlamına geldiğini söyledi. Son dönemlerde kayyım atamalarına yönelik şiddetin de arttığını anlatan İmamoğlu, Esenyurt ve Beşiktaş Belediye Başkanları’na yönelik görevden alma ve tutuklanmalarının adil ve hukuki olmadığın da belirtti.

İmamoğlu’nun konuşması sık sık sloganlarla kesilmesi ortamı biraz daha heyecanlı hale getirdi. Bir ara mikrofon uzattığı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın iktidarın değişmesinin hemen akabinde ‘’Silivri Cezaevini Kapatalım’’ sözü meydanda da alkışlarla kesilmesi dikkatten kaçmadı. 

Gazeteciler oldum olası, siyasilerin ağzından çıkan bir cümleyi manşete taşıma alışkanlığını bilen biri olarak, izlediğim konuşma sırasında ‘’Silivri Cezaevi’ni kapatalım’’ söylemini bence günün manşeti oldu diye bilirim. Silivri Cezaevi’nin duvarları soğuk, nemli ve rutubetli.  Silivri, suçsuz birçok siyasinin yanı sıra, gazetecilerin de uğrak mekânı olması gündemden hiç düşmedi, düşeceğe de benzemiyor.

Mansur Yavaş’ın dillendirdiği Silivri’nin kapatılmasına ilişkin söz üzerine tekrar mikrofonu alan Ekrem İmamoğlu, ‘’Silivri’yi kapatalım gitsin. Hatta orayı üretim ve eğitim merkezi haline getirelim. Bunu oturur konuşuruz’’ dedi.
   
Sandık gelecek bunlar gidecek diye ses yükselten İmamoğlu, demokrasi adına utanç verici bu tür adımların da son bulması adına mücadeleye devam edeceklerini vurguladı ve ‘’Bütün demokratik muhalefetin yolun açık olsun. Sandık gelecek bunlar gidecek’’ diye konuşmasını noktaladı.
   
Mitingden önce dalgalanan kalabalığa biber gazı atılınca, bundan ben de nasibimi aldım. Olsun dedim, gaz yemek, itilip kalkmak, hatta dayak yemek de bir yerde mesleğin cilvesi diye gülerek karşılamaktan başka ne yapabilirdim ki.