Çağımız hızla değişiyor. Teknoloji baş döndürüyor. İnsanlar, insani vasıflardan, insani duygulardan, düşüncelerden, hoşgörüden her geçen gün daha da uzaklaşıyor veya uzaklaştırılıyor. Metropol şehirler insanlar için adeta sinir küpü gibi. Metropollere çeşitli bölgelerden gelip yerleşenler zaman içinde kendine ve topluma yabancılaşarak kendisini tanıyamaz duruma gelmiş.
Suç artıyor. Ahlaksızlık artıyor. İnsanların birbirine olan tahammülü, güveni azalmış. Toplumsal yapının dayandığı bütün değerler altüst olmuş durumda.. İnsanları birbirine bağlayan ve kaynaştıran duygular körelmiş, maneviyat çökmüş, maddiyat ön planda. İnsani değerler yok edilmiş, yaşama gayemiz çökertiliyor.
Toplumu özendiren programlar, televizyon kanallarında boy gösteriyor. İzlenme ve reyting toplama olunca da bu tür diziler gittikçe artıyor. Ve birileri bilerek veya bilmeyerek toplumun temelini dinamitlemeye devam ediyor.
Toplumun kötüye doğru gidişiyle ilgili haberleri TV’lerden ilgiyle, hayretle seyrediyoruz, gazetelerden okuyoruz. Örnek mi istiyorsunuz alın size örnek; “Akşam evine dönerken otoparka arabasını park etmek üzere olan bir bayan saldırganlarca arabasıyla birlikte kaçırıldıktan sonra tecavüze uğruyor.” , “Dokuz yaşındaki bir ilkokul öğrencisi seyrettiği mafya özentisi dizilerin etkisinde kalarak, çete kurup okuldaki diğer öğrencilerden haraç topluyor.”, “Öğle arası okulda kalan bir kız öğrenciye, kendi arkadaşları tarafından sürekli tecavüz ediliyor.” Cadde ortasında kadın cinayetleri, trafikte kavgalar, araba parçalamalar ve daha nicelerini tv ve gazete haberlerinde izliyor ve okuyoruz.
İnsanlar, minibüste zorla kaçırılan üniversite öğrencisini veya bıçakla doğranan kadını kurtarmak için girişimde bulunmaya çekingen ve duyarsız davranıyor.
Mevcut yasalar, toplumun düzeninden sorumlu olan, İçişleri, Adalet, Kültür Bakanlığı, RTÜK görevlilerinin, polis, savcı ve hakimlerin ellerini bağlıyor, bu yüzden görev yapmakta zorlanıyorlar. Hatta onlar bile saldırıya uğruyorlar. Sonuçta toplum bozuluyor, kokuşuyor…
Dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de madde bağımlılığı büyük sorunlardan biri haleni gelmiş.. Gençler arasında son derece yaygın olan madde bağımlılığı 12 yaş çocuklara kadar düşmüş durumda. İstatistiki bilgiler, bu konuda acil önlem alınmasını gerekli kılıyor.
Türkiye’de, alkol ve uyuşturucunun aile içinde yıkıma neden olduğu ortaya çıktı. İlköğretim öğrencileri arasında sigara, alkol ve madde kullananların oranı yüzde 15.4, ülkemizde boşanan çiftlerin yüzde 83’ü alkol bağımlılığı nedeniyle oluyor. Yasalarımız da alkolü boşanma sebepleri arasında sayıyor.
Günümüz dünyasında düzen insanları yaratılmaya çalışılıyor. İnsanlık dizayn ediliyor. Hayvan-insan modeli örnek gösteriliyor. Toplumlar yığınlar haline getiriliyor. Mana ve madde arasındaki dengeler yok edilerek robot insanların üretimi yapılıyor. Çocukların geleceği…. Evrenin geleceği… Dünyanın geleceği karartılıyor… Kısacası modern hayat insanı köle haline getiriyor... Köleleştiriyor.