SİYASET

Türk, "Kılıçdaroğlu'na destek, oylarımızı yüzde 8'e düşürdü"

Abone Ol

Kürt siyasetinin önemli ismi olan DEM Parti Büyükşehir Belediyesi eş başkan adayı Ahmet Türk, hiç kimse ile pazarlık yapmadıkları ancak beklentilerinin olduğunu söyledi.

“AK PARTİ İLE ASLA PAZARLIK YAPILMADI”

Medyascope’a konuşan Mardin Büyükşehir Belediye eş Başkan adayı Ahmet Türk, DEM Partinin özellikle İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerde aday göstererek, AKP ile pazarlık yaptığı iddiaları ile ilgili, “Asla böyle bir pazarlık yapılmadı, siyasi partiler kendi adayları ile seçime katılma, ve iktidar olmak için mücadele eder amacı budur. Bizlerde farklı ve demokrasi ile özgürlükleri savunan bir partiyiz. Sonuçta kendi adaylarımızla seçimlere girme kararı aldı” dedi. Türk, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“HİÇ BİR PARTİNİN ARKA BAHÇESİ DEĞİLİZ”

“Şunu ifade etmem gerekir ki biz hiç bir partinin arka bahçesi değiliz. Kendimize güveniyoruz, seçmenimize güveniyoruz, gerçekten demokratik bir geleceği oluşturmak için çaba gösteren bir parti olarak Türkiye tarihinde yer alan bir partiyiz. Bizim amacımız bu ülkede demokrasiye kalıcı hale getirmek ve onurlu bir barışı sağlamak ve gelecekte Kürt halkının kimlik ve özgürlükleri ile ilgili atılacak adımlara katkı sunmaktır veya başarmaya çalışmaktır amacımız budur. Elbette ki siyasette zaman zaman dedikodular olur, tartışmalar olur, ama sonuç olarak bizler demokrasiyi savunduğumuza göre bizim içinde sorumlulukları yerine getirme durumu ile karşı karşıyayız.”

“BEKLENTİLERİMİZ VARDIR”

Ahmet Türk, bir pazarlığın söz konusu olmadığını, ancak iktidar ve muhalefetten elbette ki bazı beklentileri olduğunu da ifade ederek, “Bugün zindanlarda binlerce Kürt siyasetçi var. Fikirlerinden düşüncelerinden dolayı haksız bir şekilde cezaevinde yatıyorlar. İmralı’da bir tecrit var, bütün dünya ve bütün hukukçular bunun hukuksuz bir durum olduğunu söylüyor. Avukatları ve ailesi ile görüştürülmeme durumu söz konusudur. Bu tamamen hukuksuzdur. İster hükümlü, ister tutuklu olsun herkesin bazı hakları var, şimdi bunlar gasp edilmiş durumda. Elbette bunları dile getiriyoruz, bu konuda adım atılması konusunda çağrılarımızı yapıyoruz. Bu konuda uyarılarımızı yapıyoruz. Bunları gündeme getirdiğimiz zaman bunu bir pazarlık konusu yapmadık. Yapılması gerekenleri ifade ediyoruz, bir pazarlık konusu değil” diye konuştu.

“KILIÇDAROĞLU DESTEĞİ, OYLARIMIZI YÜZDE 8’E DÜŞÜRDÜ”

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kemal Kılıçdaroğlu’na çok açık bir destek verdiklerini ve oylarının yüzde 13 ve 11’lerden yüzde 8’lere düştüğünü söyleyen Türk, “Kendi başımıza girmediğimiz için böyle bir risk ve tehlikelerle karşı karşıya kaldık. Bu konuda tabanımızda zaman zaman tepkiler oluştu. Halkımızdan gelen talepler doğrultusunda partimiz kendi adayları ile seçimlere girme kararı aldı. Asla bir pazarlık söz konusu değil, asla bir kimseye verilmiş taviz olarak da kararımız değerlendirilmemelidir” dedi. 

Kimin seçimi kazanmasının DEM Partiyi ilgilendirmediğini, demokrasi özlemleri olduğunu, ve demokrasiyi içselleştiren kesimlerle zaten yan yana durduklarını da söyleyen Ahmet Türk, “ Bugün demokrasi isteyen ve Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümünü isteyen kesimlerle zaten beraberiz. Bu cepheyi elbette ki büyütmek isteriz, herkesi bu noktaya getirmek isteriz. Sonuçta bunu siyasetimizle, fikirlerimiz ve düşüncelerimiz ile halka verdiğimiz mesajlarla bunu götürüyoruz” diye konuştu. 

“ERDOĞAN’I ÖVMEDİM, İSTERSE ÇÖZER DEDİM”

Ahmet Türk, daha önce yaptığı ve tartışma yaratan, “Kürt meselesini Kılıçdaroğlu çözemez, Erdoğan çözer” şeklinde yansıyan açıklamaları ile ilgili ise, “ Burada bir tespit yaptım, Cumhuriyet Halk Partisinin bugün devlet içinde bu sorunu çözecek bir alt yapısı yok, şimdi devletin bütün kurumlarını ele geçirmiş bir lider var. O bir şey dile getirdiği zaman herkes uyuyor, ama CHP bugün böyle bir şeye kalkışırsa bu projeyi param parça ederler. Bunu anlatmaya çalıştım, yani isterse dedim. Devlet içinde bir gücü var, isterse çözebilir dedim. Bunu söylerken de bugünü Kürtlere en fazla acı çektiren liderdir. Bunu da ifade ettim, öyle kendisini öven bir şey değil” dedi. Türk, konuşmasına şöyle devam etti:

“GÜÇLÜ LİDERLER ÖNEMLİ SORUNLARI ÇÖZEBİLİR”

“Ama bir gerçeği ifade ettim, bugün bir güce sahiptir, devletin kontrolü elindedir, isterse yapar. Şimdi başka bir lider geçmişte Kürt sorununun çözümü ile ilgili bir adım atmış olsaydı kıyametler kopardı, ama biliyorsunuz o dönemde (çözüm süreci) hiç bir itiraz olmadı. Yani arkasında bir güç ve destek var, onu ifade etmeye çalıştım. Yoksa ne Kılıçdaroğlu nede Özgür Özel’in şahsı ile ilgiliydi söylediğim şeyler. Burada bir tespit yaptım, tespitimi hala savunuyorum, bu noktadayım.  Dünyadaki güçlü liderler önemli sorunları çözebilir, arkasında gücü olmayan liderlerin bu sorunları çözme kabiliyeti olamaz. Çünkü onu durdurmaya çalışırlar, engellemeye çalışırlar. Bunu ifade etmeye çalıştım.”