Türkiye Yüzyılı'nın emektarları geziye çıktı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2024 yılının emekliler yılı ilan edilmesiyle birlikte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yurt genelinde emeklilere yönelik etkinlikler düzenlemeye başladı.

Abone Ol

Bu kapsamda Diyarbakır Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü  2024 Türkiye yüzyılının emektarları için kültür gezisi düzenledi.

Emekliler derneği, gazi ve sivil toplum örgütlerinden oluşan yaklaşık 40 emekli geziye davet edilmişti….

İl Müdür Yardımcısı yönetiminde milat öncesine uzanan bir derinlik, bir zenginlik ve değişik uygarlıkları barındıran kadim kent Diyarbakır’dan Mardin’e giden kafilede bende vardım.... 


Sabahın erken saatlerinde yola çıktık… Çıkığımız da yağmur vardı… Çınar ilçesine güneşli bir havada girdik…

Çınar’ı epey gelişmiş gördüm. Orada beyaz boyalı güzel binalar iç açıcıydı…. Yolda 2-3 yerde jandarmanın kimlik kontrolünden geçtik. 

Milat öncesine uzanan bir derinlik ve zenginlik, değişik uygarlıklar... Tarihin mirası bir coğrafyada…. Bölgenin incisi iki tarihi şehir… Diyarbakır ve Mardin…

Bölgenin Kadim kentlerinden biri olan Diyarbakır’dan Mardin’e giderken, sağlı sollu yükselen dağlar ağaçlarla kaplıydı….. İnsan eliyle kesilmezse bu dağlardaki ağaçlar yeşil ormanlara dönüşür…. Diyarbakır Mardin yolu ormanlar arasından geçilirdi.. 

Mardin her zaman küllerinden doğan bir şehir derdim… Artık bu tanım yeterli gelmiyor… Mardin hızla gelişiyor… Diyarbakır yönüne doğru yeni bir Mardin oluşmuş… Gelişmeye devam ediyor…..15-20 katlı devasa şık binalar...

Artuklu Üniversitesi yeni Mardin’e hareketlilik kazandırmış…Eski Mardin’e, yani tarihi Mardin’e iyi dizayn edilmiş, düzgün asfaltlı bir caddeden giriş yaptık….

Solda kale gibi yükselen dağın üzerinde askeri alan, sağda, asri mezarlık ve futbol sahası.. Sahayı görünce bu sahada maç yaptığım günler geldi aklıma… 

Biraz ilerde otobüsten indik….Yürüyerek Mardin’in tarihi sokaklarında, tarihi konaklar ve evlerin arasından geçtik… Tarihi Ulu Cami, Mardin Konakları ve evleri hakkında mihmandarımızdan değerli bilgiler öğrendik…. Diyarbakır’dan geldik deyince esnaflar sevgiyle karşıladı bizleri.. 

Yerli, yabancı turistler Mardin’e daha çok gidiyor diyordum.... Gezdiğimiz süre içerisinde bir iki turist kafilesine rastladık… Bu konuda Mardin‘i sakin, sessiz fakat temiz gördüm… Tarihi evler, konaklar ve sokaklar iyi korunmuş… Mardinlileri kutluyorum.. Kentlerini, tarihlerini korumuş ve korumaya devam ediyorlar.  

Diyarbakır, turizmde daha iddialı bir şehir. 2023 yılında 1 milyon 70 bin turist gelmiş. Bu yılki hedef 2 milyon… 

Gezi sonrası, Mardin sofrasından doyum olmaz tatlarla tanıştık…

Dara Antik Kenti 

Hız kesmeden geziye devam ediyoruz. Doğu Roma'nın garnizon olarak kullandığı Dara Antik Kentine geldik. 

Doğu Roma’nın önemli sınır kentlerinden Nisibis’in (Nusaybin) M.S. 363 yılında Sasanilerin eline geçmesi ve daha sonra diğer önemli kentlerden Amida’nın (Diyarbakır) 502 yılında Sasaniler tarafından kuşatılması nedeni ile sınır güvenliğini arttırmak isteyen Doğu Roma İmparatorluğu, topraklarını korumak için Mezopotamya sınırlarında yeni garnizon kentler oluşturulmasına karar vermiş ve Dara, Doğu Roma İmparatoru Anastasius tarafından Garnizon kent olarak seçilmiş…

Anastasius’un M.S. 503-507 yılları arasında kurduğu bu şehre kendi ismini (Anastasiopolis) vermiş ve burayı Mezopotamya bölgesinin yönetim ve idare merkezi yapmıştır. 

İmparator Anastasius’un kente kendi ismini vererek kenti onurlandırmasına rağmen, bölge halkı Dara ismini hiçbir zaman unutmamış, günümüze kadar bu ismi yaşatmıştır.  

Ağaca Bez Bağlama Geleneği 

Dara Antik Kentini gezerken bir detaya şahit oldum. Gayri Müslim bir medeniyetin tarihi kentinin içinde filizlenmiş bir ağaca bez bağlayan bir bayanı görmek ilginçti. Çünkü ağaçlara bez bağlamam daha çok Müslümanların başvurduğu bir dilek şeklidir, diye düşünüyorum…