Türkiye'nin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki 20.varlığı oldu

Ankara'nın Polatlı İlçesi yakınlarında bulunan ve Frig Medeniyeti'nin Başkenti olarak kabul edilen Gordion Antik Kenti UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alındı.

Abone Ol

Gordion Antik Kenti'nin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınma haberini Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy paylaştı.

Karar, UNESCO'nun Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da gerçekleşen 45. Dünya Miras Komitesi toplantısında alındı. Bakan Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Bir müjdemiz var! UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne 20. varlığımızı da kaydettirdik. Ankara’mızın eşsiz kültür varlıklarından biri olan Gordion Antik Kenti ‘Dünya Mirası’ oldu. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Ancak, daha bitmedi! UNESCO’dan yeni bir müjde daha bekliyoruz. Anadolu’nun ahşap destekli camilerinden de almayı beklediğimiz güzel haber ile inşallah Dünya Mirası Listesi’ndeki sayımızı daha da artıracağız. Hayırlı olsun."dedi. 

Grodion Antik Kenti'nin tarihçesi;

Gordion Frig Medeniyeti'nin tarihi başkentidir. Sakarya Nehri ile Porsuk Çayı'nın birleştiği noktanın yukarısında kurulu bulunan kent günümüzde Ankara'ya 94 kilometre uzaklıkta, Polatlı'nın 29 kilometre kuzeybatısında yer alan Yassıhüyük'te bulunmaktadır. 1900'lerde Gustav Körte ile Alfred Körte tarafından ilk kazıların yapıldığı antik kentte ikinci kazılar Pennsylvania Üniversitesi Arkeoloji ve Antropoloji Müzesinin denetimi ve Rodney Young'ın başkanlığında 1950-1973 yılları arasında yürütülmüştür. Gordion'un konumu, Anadolu'yu kat eden ana yolların kavşağında bulunması, ırmak ve diğer kaynaklar sayesinde suyun bolluğu ve çevresinin kuru tarım ve hayvancılığa uygun açık araziyle çevrili olması gibi çeşitli sebeplerden dolayı Friglere çekici gelmiş olmalıdır. Aynı doğal ortam koşulları Gordion'un MÖ 3. binyıldan başlayarak Hitit egemenliği zamanında da iskân görmesini de açıklar niteliktedir.

Arkeolojik bulgulara göre Frigler, Gordion'a Hititlerin yıkılması sonucu MÖ 12. yüzyılın sonları gibi erken bir tarihte gelmiştir. Kazılarda gün ışığına çıktığı kadar en erken Frig yerleşim yerleri gündelik hayata ilişkin malzemeler içeren, hafif konstrüksiyonlu küçük evlerden oluşan köy karakterine sahiptir. MÖ 9. yüzyılda ise büyük bir dönüşüm gerçekleşir ve yerleşim, içinde büyük yapıların yer aldığı muazzam surlarla çevrili bir kale halini alır. Yerleşimdeki bu önemli değişim muhtemelen bu şekilde büyük inşaat projelerinin yapımını yürütebilecek merkezî bir Frig devlet yönetiminin oluşmasıyla açıklanabilir. 9. yüzyılın sonuna gelindiğinde, Frig kalesi birkaç inşaat evresinin ardından kazılarla açığa çıkartılmış olan yerleşim planına sahiptir. Güneydoğudaki ana kale kapısının hemen içerisinde üstü açık, büyük avlunun çevresinde dizili dikdörtgen binalar, saray alanını oluşturmaktadır.