Ultra işlenmiş gıdaların erken ölüm gibi bir çok riski barındırdığı bildirildi.

Live Sience'da yer alan araştırmada, ultra işlenmiş gıdaların tüketilen kalorilerin yarısından fazlasını oluşturduğu ve tuz, şeker ve katkı maddeleri açısından zengin oldukları ifade edildi.

Uzmanlar, ultra işlenmiş gıdaların kalp hastalığı, kanser, diyabet ve hatta erken ölüm riskini artırdığını kaydederek, ultra işlenmiş gıdaları öğrenmenin yollarını anlattı.

''ULTRA İŞLENMİŞ'' GIDALAR NEDİR?

NOVA sınıflandırma sisteminin, yiyecekleri işlenme düzeyine göre dört gruba ayırdığını belirten uzmanlar, şunları söyledi:

''İşlenmemiş ve asgari düzeyde işlenmiş yiyecekler, işlenmiş mutfak malzemeleri, işlenmiş yiyecekler ve ultra işlenmiş yiyecekler. İşlenmemiş gıdalar, doğada bulundukları şekliyle tüketilen bitkilerin veya hayvanların yenilebilir kısımlarıdır. 

En az işlenmiş gıdalar, dondurulmuş veya kurutulmuş gibi hafifçe değiştirilmiş olanlardır. 

İşlenmiş mutfak malzemeleri, yiyecekleri tatlandırmak ve pişirmek için kullanılan maddelerdir.

İşlenmiş gıdalar ise tütsülenmiş etler, konserve sebzeler ve taze ekmekler gibi birden fazla bileşen içeren yiyeceklerdir.

Ultra işlenmiş gıdalar ise yoğun endüstriyel yöntemlerle büyük ölçüde dönüştürülmüş bileşen formülasyonlarıdır. 

Bunlar arasında dekstroz gibi şekerler ve kazein gibi protein kaynakları bulunur. 

Bu gıdalar, kimyasal olarak değiştirilir ve ekstrüzyon gibi tekniklerle birleştirilir.

Renkler, aromalar ve emülgatörler gibi katkı maddeleri de eklenir. 

Meşrubatlar, şekerlemeler, kahvaltılık gevrekler, tavuk nugget'ları, sosisli sandviçler ve hazır çorba tozları ultra işlenmiş gıdalara örnektir.''

''ULTRA İŞLENMİŞ'' GIDALARIN TEHLİKELERİ

Dr. Jennifer Hankenson, ultra işlenmiş gıdaların aşırı tüketilmesinin sağlık için tehlikeli olduğunu belirtti.

Ultra işlenmiş gıdaların diyabet, kanser, kalp hastalığı ve yüksek tansiyon gibi kronik sağlık sorunlarına yol açan katkı maddeleri içerdiğini kaydeden Hankenson, şöyle dedi:

''Şeker ve tuz gibi bileşenlerin fazlalığı bu gıdaları oldukça lezzetli hale getirir ve tüketicilerin önerilen porsiyon boyutlarında yemeyi bırakmasını zorlaştırır. 

Lif açısından düşük oldukları için gastrointestinal sistemde hızla emilir ve bağırsak mikrobiyomunu yeterince beslemezler.

Ayrıca, işlenmemiş gıdalarla aynı tokluk sinyallerini tetiklemezler ve bu da insanların daha aç hissetmelerine neden olur.''

Editör: NAZMİ KAHRAMAN