Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP), Genel Başkanı Devlet Bahçeli başkanlığında düzenlenen, 'Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı' başladı.

MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin konuşmasından satır başları şöyle:

“-FETÖ ve FETÖ benzeri yapıların devleti zehirleyip devlette feodal ve imtiyazlı alanlar oluşturmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu süreçte Sayın Cumhurbaşkanımızın yanındayız.

-Böylesi bir yumuşama yıkıma çanak tutmak, krizlere ortam açmak, hukuk devletinin surlarında gedik açmak demektir.

-Bizler günü birlik siyasi hesap ve mevzi kazanımlar peşinde değiliz. Bizim için vatandaşlarımızın huzuru, refahı ve güvenliği her şeyden önceliklidir.

-Hiç kimse karanlık senaryolarla, sipariş talimatlarla, gizli tanık ifadeleriyle üstlendiği görevi kötüye kullanmak suretiyle iç huzur ve barış ortamımızı zedelemeye kalkışmamalıdır. Buna cüret edenlerin başı mutlaka ezilmelidir.

-Hem nalına hem mıhına vurarak ulaşacağımız bir yer yoktur.

-Yumuşama ve normalleşme çağrıları sözde kalmamalıdır.

-Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerini yakalamak milli yeminimiz olmalıdır.

-Yumuşama beklentimiz usulde değil, üslupta olmalıdır.

-Yumuşama kisvesi altında yumuşakça olmamızı, köşelerimizin törpülenmesini, sesimizin kısılmasını, irademizin kırılmasını hiç kimse beklememeli.

-Etki ajanlarına, emperyalizmin kuklalarına ve dış güçlerin operasyon elemanlarına asla izin vermeyeceğiz.

-Statüko özlemi çekenlere, demokrasi karşıtlarına, milli iradeye pranga vurmak için hava koklayanlara sessiz kalmayacağız.”

‘Terörizme boyun eğmek bir uzlaşma veya yumuşama değil, acziyet ve teslimiyettir’

"Bizim kucaklaşma ve uzlaşma vasatımız ülkemizin ve milletimizin baki çıkarları, vazgeçilmez değerler hazinesidir" diye konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şunları aktardı:

"Terörist Demirtaş’ın ceza almasına hukuksuzluk demek, itiraz etmek, karşı gelmek devlete ve millete en ağır hakaret olup bunun yumuşama ortamına zarar verdiğini ileri sürmek art niyetlilik, terör seviciliği ve ikiyüzlülüktür. Terörizme boyun eğmek bir uzlaşma veya yumuşama değil, acziyet ve teslimiyettir. Terörü bir hak arama vasıtası görenlere, bunu destekleyenlere makul bakış devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü yok saymaktır, bu zeminde yumuşama, diyalog ve normalleşme diye de bir şey söz konusu olmayacaktır. ‘Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs’ suçunu işlemiş olanlara hoşgörüyle bakmak, dış tehditlerle bağımsız ve tarafsız yargıyı işlevsiz hale sokmanın hesabını yapmak uzlaşma ve yumuşama değil, tükeniş ve altüst oluş demektir. Terörist Demirtaş’ın ve 6-8 Ekim olaylarını azmettiren diğer bölücülerin ceza almasına hukuksuzluk demek, itiraz etmek, karşı gelmek devlete ve millete en ağır hakaret olup bunun yumuşama ortamına zarar verdiğini ileri sürmek art niyetlilik, terör seviciliği ve ikiyüzlülüktür. Mesele milli ve manevi değerlerde uzlaşmaktır. Yumuşama beklentimiz usulde değil üslupta olmalıdır. Usul esasa mukaddemdir, yani usul esastan önce gelmektedir. Özellikle muhalefet partilerinin arayışı usulde bir yumuşama ise muhataplarını uyarıyorum ki, böylesi bir yumuşama yıkıma çanak tutmak, krizlere ortam açmak, hukuk devletinin surlarında gedik açmak demektir ve mutlak butlanla batıldır. Kutuplaşmayı besleyenler bellidir. Karamsarlık ortamını canlı tutmak için el ovuşturanlar berrak şekilde karşımızdadır. Yeni anayasa çağrılarına kulak tıkayıp, önce yürürlükteki anayasaya uyma şartını masaya koyanlar, ilave olarak Cumhurbaşkanımızın bir kısım tasarrufunu, 31 Mart’tan sonra gelişen diyalog ve normalleşme anlayışına uygun düşmediğini iddia edenler alışkın oldukları bulanık havayı tekrar tesis etmek için fırsat kollayan tatlı su kurnazlarıdır. Siyasette yumuşama pek tabii sürekli ve sürdürülebilir boyutlara tırmanmalıdır. Aksini düşünmek sorumsuzluktur. Ancak yumuşama kisvesi altında yumuşakça olmamızı, köşelerimizin törpülenmesini, sesimizin kısılmasını, irademizin kırılmasını hiç kimse beklememeli, böylesi bir tarihi yanlışa da tavsiyem heves etmemelidir. Özellikle altını çiziyorum ki, kumpasçılarla işimiz olamaz. Komplo peşinde koşanlarla ortak noktamız bulunamaz."

Kızılcahamam'da düzenlenen kampa, MHP'li 218 belediye başkanının katıldığı bildirildi.