Diyarbakır'ın tarihi dokusunun derinliklerinde, asırlık anılarla dolu bir köşe var. Bir zamanlar şehrin en hareketli meydanlarından biri olan Dağkapı'da yükselen Yalova Oteli, sadece bir konaklama yeri değil, aynı zamanda bir dönemin sosyal ve kültürel hayatının merkeziydi.
Tarihi kayıtlarda yer alan bilgilere göre, 1920'lerde, mimarinin özgün dokunuşlarıyla inşa edilen Yalova Oteli, şehrin siluetine bambaşka bir hava katıyordu. Kent mimarisine uygun bazalt taşlarla yapılı Üst katında şık odaları, alt katında ise 4 kemerli, tarihi dokuyu yansıtan bu yapı, kısa sürede Diyarbakır'ın simgelerinden biri haline geldi.
ADINI CADDE VE KAHVEYE DE VERDİ
Diyarbakır Yalova Oteli'nden bir görünüş (Fotoğraf: antolojidiyarbakır)
Yalova Oteli, sadece yerel halk değil, şehrin dışından gelen misafirler için de önemli bir uğrak noktasıydı. 1925 Şeyh Sait İsyanı sonrası kurulan İstiklal Mahkemeleri'nin üyeleri bile bu otelde konaklamıştı.
Hatta, 1937'de Diyarbakır'a gelen Mustafa Kemal Atatürk'e, Yalova Kahvesi'nde ayakta bir kahve ikram edildiği söylenir. Bu kahvehane, günümüzde sabahçı kahvesi olarak hizmet veriyor.
YERİNE YİNE OTEL YAPILDI
Diyarbakır Yalova Oteli'nin yakın plan görüntüsü (Fotoğraf:antolojidiyarbakır)
Zamanın acımasız akışı karşısında Yalova Oteli de yok olmaya mahkumdu ve 1975'te yıkılan otelin yerine, Diyarbakır Diş Hekimliği Fakültesi inşa edildi. Bir süre hizmet veren fakülte başka yere taşınınca, bina düzenlenerek otele dönüştürüldü.
Yalova Oteli'nin yerinde günümüzde ise aynı yerde, yüksek katlı betondan yapılı bir otel yükseliyor.
Yalova Oteli, sadece bir bina değildi. O, Diyarbakır'ın geçmişiyle geleceğini bağlayan bir köprüydü. Şehrin sosyal hayatında önemli bir rol oynayan, birçok anıya tanıklık eden bu yapı, şimdi sadece hafızalarda yaşamaya devam ediyor.
