Dünya dışında yaşamın var olup olmadığına dair kesin bir kanıtımız olmasa da, bilim insanları bu sorunun peşini bırakmak niyetinde değil.

Dünya dışı yaşamın, bildiğimiz her şeyden tamamen farklı olabileceği düşüncesi, bu arayışı daha da zorlaştırıyor. 
Peki, bu durumda nasıl ilerlemeliyiz?

Bilim insanları, sıvı suyun var olabileceği ve dolayısıyla yaşamın ortaya çıkması için uygun koşulların bulunabileceği ''yaşanabilir bölgeler''e odaklanıldığını kaydederek, yapılan çalışmaları şöyle açıkladı:

''Uzak gezegenlerin atmosferlerini inceleyerek, oksijen, klorofil gibi yaşamın kimyasal imzalarını araştıran bu yöntem, önemli bir araç. Yaşamın tanımını genişleterek, karmaşıklık ve bilgi kavramlarına odaklanan yeni teoriler geliştiriliyor. Su yerine farklı çözücülerde veya karbona alternatif elementlerle beslenen yaşam formlarının varlığı ihtimali üzerinde duruluyor. Uzak medeniyetlerin varlığının kanıtı olabilecek yapay ışıklar, radyo sinyalleri gibi işaretler aranıyor.''

NEDEN BU KADAR ZOR?

Bilim insanları, yaşamı net bir şekilde tanımlamanın  zor olduğunu kaydederek, uzak gezegenleri incelemek için gelişmiş teknolojilerin gerekli olduğunu ve yaşamın, Dünya'da bildiğimizden çok farklı biçimlerde ortaya çıkmış olabileceğini söyledi.

''Uzaylı yaşamı arayışı, bilimsel bir macera olmanın ötesinde, insanlığın evrendeki yerini sorgulamasına olanak tanıyor'' diyen bilim insanları, bu arayışın  henüz başlangıç aşamasında ve önümüzde uzun bir yol olsa da, her geçen gün yeni keşiflerin olduğunu ifade etti.

Bilim insanları, ''Belki de bir gün, evrende yalnız olmadığımızı kanıtlayacak o büyük keşfi yapacağız'' dedi.
 

Kaynak: livesience